<p style="font-weight: 400;">İMO Gaziantep Şubesi'nin kadın yönetim kurulu üyeleri tarafından yapılan açıklamada, 25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı mücadele ettikleri için öldürülen Mirabel Kardeşlerin anısına, 25 Kasım gününün dünya ölçeğinde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü olarak kutlandığı belirtildi.</p>
<p style="font-weight: 400;">ŞİDDET HER YERDE KOL GEZİYOR</p>
<p style="font-weight: 400;"> Ülkemizin, kadına yönelik şiddetin dünya ölçeğinde en yüksek düzeylerde yaşandığı ülkelerden birisi olduğunun vurgulandığı ortak açıklamada, şöyle devam edildi:</p>
<p style="font-weight: 400;">"Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadına ve çocuklara yönelik şiddet devam ediyor. Kadınlarımız, evlerinde, işyerlerinde, sokakta daha doğrusu hemen her yerde şiddete maruz kalıyor hatta öldürülüyor. Öfke, şiddet ve saldırganlığın her şekli adeta kol geziyor. Sadece geçtiğimiz ay 36 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Yılın ilk 10 ayında öldürülen kadın sayısı ise 383'tür.</p>
<p style="font-weight: 400;">EKONOMİK VE SOSYAL SORUNLAR ŞİDDETİ KÖRÜKLÜYOR</p>
<p style="font-weight: 400;"> Ülkemizde yaşanan ekonomik ve sosyal sorunlar, kadına yönelik şiddetin artmasında etkili oluyor. Uzun süreden beri devam eden ekonomideki durgunluk, en fazla kadınları etkiliyor. Ekonomideki durgunluk dolayısıyla kadın işsiz sayısı erkeklere göre daha hızlı artıyor. Bunun yanında kadınlar güvencesiz olarak ve zor şartlarda çalışmak zorunda bırakılıyor.Diğer taraftan kadınlara nafaka hakkında kısıtlamaları da içeren ikinci yargı paketi TBMM'de görüşülmeyi beklemektedir. Kadına nafaka kısıtlaması demek, kadını ölümüne eve mahkum etmektir. Kadını ikinci sınıf olarak gören bu anlayışı kabul etmek mümkün değildir.</p>
<p style="font-weight: 400;">KADINA ŞİDDET İNSANLIK SUÇUDUR</p>
<p style="font-weight: 400;">Kadına yönelik şiddeti, hayatın diğer alanlarında yaşanan şiddetten bağımsız ele almak, doğru bir yaklaşım olmamakla birlikte çözümü de zorlaştıracaktır. Bir insanlık suçu olan kadına yönelik şiddet, nerede, nasıl ve kim tarafından uygulanıyor olursa olsun, beslendiği kaynağı ortadan kaldırmak gerekmektedir. Şiddeti besleyen, onaylayan, meşrulaştıran zihniyeti değiştirmeden şiddeti yok etmek mümkün değildir. Şiddetin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Şiddetsiz bir dünyada istiyorsak, kadın-erkek hepimiz bunun için mücadele etmeliyiz."</p>
