Dış güçler geri gelir mi?

Çetin Ünsalan

4 yıl önce

<p><em><strong>Türkiye ekonomisinin analiz edilmesinde bugüne kadarki en kaçak argüman dış güçler masalıydı. Elbette sonrasında sıkıştıkça bunu stokçulardan fırsatçılara kadar bir dizi kim olduğu belli olmayan kesimler izledi.</strong></em></p> <p>Fakat şunun altını çizelim. Özellikle 2018 yılının ikinci yarısında dış güçler diye nitelendirilen kesim, ekonomi üzerinde etkili oldu mu; oldu. Ama bu sadece boşaltılan bir kaleye, kimin gol attığının öneminin olmadığı kadar sıradan bir başlıktı.</p> <p>Ekonomi yönetimi ise her fırsatta bu dış güçler masalının ardına sığındı. Çünkü birini suçlamak, yapılan hatalarla yüzleşmekten daha kolaydı. Nasılsa ortada, bu durumdan yararlananlar da vardı. Yani yemin etseniz başınız ağrımazdı.</p> <p>Dün Ekonomist Atilla Yeşilada kritik bir analiz kaleme aldı. ‘TL’ye bişeyler oluyor’ başlıklı analizi okumanızı öneririm. Çünkü çok değerli saptamalar ve uyarılar var. Lakin ben bu yazının içinde paylaşılan yorumları ve analizleri ayrıca açıklamalar penceresinden gördüm.</p> <p>Mesela, Uluslararası Finans Enstitüsü Başekonomisti Robin Brooks’un, dış güçler masalının okunduğu o sürece yönelik yaptığı değerlendirmeye bakalım. Yazıda aktarılıyor ve deniliyor ki: “Cari açığı genişletmek, kuru dizginlemek için milyarlar harcamak ve ekonomiye ucuz kredi pompalamak gibi, daha iki yıl önce liranın dolar karşısında yüzde 30 değer kaybettiği krizi tetikleyen hamleleri tekrarlamak.”</p> <p>Şimdi elinize vicdanınıza koyup değerlendirin. Bunların hepsi yapıldı mı? Yapıldı. Sonuç alındı mı? Alınamadı. Dolar /TL’de 5,5 seviyesi, 3 seviyesinden çıkmasına rağmen başarı diye yutturuldu.</p> <p>Peki velev ki o gün panikle bir takım yanlışlar yapıldı. Bugün uygulananların farklı olduğunu görüyor musunuz? Ne yazık ki daha sertleşmiş ve kontrolsüz bir biçimde ‘ekonomide her şeyi yoluna koyduk’ söylemlerinin gölgesinde aynı hatalı işlemleri, plansızca tekrar ediyorlar.</p> <p>Einstein,  aynı şeyi tekrarlayarak farklı sonuçlar alınamayacağını ve bunun ne anlama geldiğini veciz sözünde dile getiriyor. Öyleyse ortaya konulan tavrı sorgulamak gerekir. Gereksiz ve temelsiz bir özgüvenden mi, cesaretin cehalete esir olduğu bir yaklaşımdan mı bahsediyoruz? Yoksa bu açıklamalar, büyük bir çaresizliğin battaniyesi mi?</p> <p>Aradan geçti 2 yıl ve bugün halen IMF yüksek dış finansman ihtiyacından ve tükenen rezervlerden bahsediyor. Bunun zaten raporlara yansıyan bir biçimde Türkiye’nin ilk kırılgan noktası olduğunu da bilmeyen bir sağır sultan kaldı. Sadece bizim iktidara yakın medya bilmiyor ya da bilmezlikten geliyor.</p> <p>Şimdi esas soru şu: Koşullar bire bir aynı ise; yapılan hatalar da katmerlenerek tekrarlanıyorsa çok yakında dış güçler geri mi gelecek?</p> <p>Daha önemlisi kimliği adreslendirilmeyen bu dış güçler kim? Şayet yabancı finans yatırımcısından bahsediyorsak; Yeşilada makalesinde Londra swap piyasasında yaşananlarla beraber son kırıntıların da arkasına bakmadan kaçtığını dile getiriyor.</p> <p>Peki o zaman sorular şunlar: Dış güçler mi geri gelecek, içte dış güç mü arayacağız? Muhalefetin nerede hatalı olup olmadığını mı tartışacağız; esnaftan fırsatçı mı yaratacağız? Ayasofya’yı mı konuşacağız; Meral Akşener’in ifadesiyle siyasetin magazinini mi?</p> <p>Hangisini tercih edersiniz? Bir tek cevap yasaklı: Beceremedik itirafı. Onun dışında seçin içlerinden gönlünüze hangisi hoş geliyorsa.</p>
YAZARIN DİĞER YAZILARI