<p style="text-align:justify;"><em><strong>Ekonomi yönetiminin yaşananlar karşısında ‘bizimle ilgisi yok’ söylemi üzerinden bahane üretmesinin ardı arkası kesilmiyor. Zannedersiniz ülkede her şey doğru yapılıyor ama şanssızlık bu ya bir aksilik çıkıyor.</strong></em></p> <p style="text-align:justify;">İnsanların gıda ve enerji harcamalarını yok sayarak, şartları zorlayarak, sadece bir kişi istiyor diye faiz düşüren Merkez Bankası, şimdi de dolardaki yükselişten FED’i sorumlu tuttu.</p> <p style="text-align:justify;">Bu komedinin bir tık ötesi FED Başkanı’nı görevden alma talebi olur herhalde… Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, dolardaki yükselişin FED kararları ve Powell’ın söylemleri nedeniyle oluştuğu belirtti.</p> <p style="text-align:justify;">Daha fenası doların yükselmesi için bir gerekçe görmediğini ifade etti. FED’in henüz bir kararı yok. Faizi sabit tutu. Ama varlık alımlarını bu yıl içerisinde azaltması ve 2022 yılında faiz arttırımından bahsetmesini kast ediyorsa, merak ediyorum acaba bir de bunlar yaşandığında ne yapacak?</p> <p style="text-align:justify;">Bu eğilimin dolar üzerinde baskı kurduğu kesin. Peki niye? Çünkü Türkiye’nin her yıl borcunu ve cari açıktaki finansmanını sağlamak için ortalama 200 milyar dolar civarında nakit paraya ihtiyacı var.</p> <p style="text-align:justify;">Madem Türkiye anlatıldığı gibi son derece büyüyen, cazip ve zengin bir ülke kaynak teminiyle ilgili de bir problemi olmaması lazım. Mantıken böyle değil mi? Ama doğrunun bu olmadığının herkes gibi Kavcıoğlu da farkında…</p> <p style="text-align:justify;">FED’in böyle bir hamlesinin borç döndürme ve ekonomiyi finanse etme noktasında boyaların dökülmesini hızlandıracağı açık olduğundan doların da yükseliş eğilimini destekleyeceği kesin.</p> <p style="text-align:justify;">Fakat bugün itibariyle dolar / TL’de yaşadıklarımızın sebebi bu değil. Bizzat Merkez Bankası’nın manşet yerine çekirdek enflasyonu baz alarak, yani şartları akıl dışılıkla zorlayarak faiz düşüşüne gitmesi…</p> <p style="text-align:justify;">Ama o da bugün için yaşananın gerekçesi… Asıl neden üretmeyen, üretse de para kazanamayan, ithalata bağlı, dış kaynağa bağımlı parasal yapısıyla Türkiye’nin ödenemez hale gelen borçlarıyla yanlış ekonomik tercihleridir.</p> <p style="text-align:justify;">Asıl problem, Türkiye ekonomisini yönetenlerin kendisini bir hayal dünyasına kaptırıp, tüm problemlere bahane üretirken, yaptığı yanlışların farkında olmayan halidir.</p> <p style="text-align:justify;">Gerçek mesele doları tutmak için 128 milyar dolar harcayıp, sonra pahalı ve kısa vadeli swap anlaşmalarıyla rezerv makyajlayan, orada da yükümlülüklerini saymadan rezerv açıklayan yaklaşımıdır.</p> <p style="text-align:justify;">Yani problemin kaynağı FED değil, bizzat ekonomi yönetiminin yanlış ve sürekli bahane arayan bakış açısıdır.</p>