‘Nedeni görmeden sonuç tutkusu…’

Çetin Ünsalan

9 ay önce

Merkez Bankası Enflasyon Raporu’nda kredi kartı ve kredi borçlarına dikkat çekti. Ardından Finansal İstikrar Komitesi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek başkanlığında toplandı ve kartlarla ilgili bilhassa seçimlerden sonra düzenleme yapılacağı haberi ortaya saçıldı.

İlkesel ve teorik olarak bir şeyin doğru olması, yapılabileceği anlamına gelmez. Şayet sonuçlarını göze alabilecek kadar güçlü değilseniz. Bu güç faktörü ise iktidar ya da yetki ile alakalı bir durum değil. Dayanabilme kriterinden söz ediyorum.

Sürekli bir kredi kartı harcamalarına fren yapılmasından bahsediliyor, ama güdükleştirdiğiniz maaşlara karşılık kabullenmediğiniz enflasyonun etkisiyle ortaya çıkan satın alma gücündeki erime göz ardı edilerek bu konuda başarı ihtimali sıfırdır.

İster Merkez Bankası’na, ister Hazine Maliye Bakanlığı’na, ister Finansal İstikrar Komitesi’ne nereye bakarsanız bakın. Temeldeki hata, ağlama duvarına dönmüş bir yönetim anlayışından ibarettir.

Sürekli sonuçları beyan eden, bundan yakınan, bir şeyler yapılması gerektiğini söyleyip, hatta yapılabileceğinin izlenimini veren bir yaklaşım içindeler. Hatta bu konuda muhalefeti bile suçlayabiliyorlar. Kabul edelim ki bu cendereden çıkmamız gerekiyor.

Fakat burada sonuçları deklare edip, ilk aklınıza geleni kitabi olarak doğru bile olsa yaparak sonuç alamazsınız. Öncelikle top oynayacağınız sahanın nasıl olduğunu, takımınızın performansını ve daha bir çok unsuru dikkate almak durumundasınız.

Şayet siz, ortadaki garabetin müsebbibi olarak sorumluluğu üstlenmiyorsanız, en önemlisi sonuçlarla değil, nedenlerle ilgilenmiyorsanız netice istediğiniz gibi olmaz. Bizde ekonomi yönetiminin tek bir derdi var.

O da içinde çiçek ve su olan bahçede, suyun sürekli olarak bir tarafta kalmasını temin ederek, diğer tarafın su varmış gibi davranmasını beklemek. Diğer taraftaki çiçeklerin de suya ihtiyacı olduğunu ve onlara su vermediğiniz için öldüğünü kabul etmeden, bahçenin içinde sağlıklı bir kompozisyon yaratamazsınız.

Derdiniz sadece bir taraftaki çiçeklerin ayakta kalmasını temin etmek olduğu sürece, suyun buharlaşacağını da dikkate alırsanız, kendi tarafınızdakilerin bile kuruduğunu göreceksiniz. Oysa sağlıklı bir ekosistem nitelikli bir su dağılımını öngörür.

Herkesin en azından ihtiyacı olduğu kadar mevcut suyu kullanabildiği bir ekosistemdir. Bunu kabullenip, adaletli bir biçimde suyu doğru kullanmazsanız, sorunun da adaletsiz tavrınızda olduğunu görmezseniz, işin içinden çıkamazsınız.

Mevcut iktidar, genelin su almadan çiçek vermesini ve su vermeyi tercih ettiklerinin güzelliğini de arttırmasını bekliyor. Oysa böyle bir şey fiziken mümkün değil. Yani siz vatandaşı esas alan ve hakkaniyetli bir yaklaşımda bulunup, sorunlarınızla yüzleşip, gerçekçi çözümler üretmiyorsanız, sadece konuşmak için toplanıyorsunuz demektir.

Ya burayı çiçek bahçesi yapmaya niyetlenin ya da tespit yapmak için toplanmayın. Nokta…

cetinunsalan@yahoo.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI