Sloganların gölgesinde...

Çetin Ünsalan

3 yıl önce

Türkiye son 2 - 3 gündür, bir hafta önce konuştuğunun tam tersini konuşuyor. Kaç kişi bunun farkında bilmiyorum ama bu durum aslında dünkü söylenenleri de, bugün dile getirilenleri de anlamsız kılıyor. Kuru bir hamaset içinde, hiçbir şey yapmadan atılan sloganların gölgesinde, bir takım temennilerin zararına hamlelerle desteklenerek sonuç vereceği zannediliyor. Oysa söylemlerinizin eylemlerle bütünleşmesi gerekir ki ortaya bir şey çıksın. Herhangi bir planlama yapmadan ‘aklıma bir şey geldi’ diyerek başlanan ekonomi politikalarını savunmak için, size soru sorulduğunda ‘gözlerimdeki umudu görüyor musunuz’ diye yanıt veriyorsanız, hem kimseye güven veremezsiniz; hem de özür dilerim ama komik olursunuz. Ocak ayından itibaren enflasyonun düşeceğini ifade edip, bunun TÜİK oyunlarında başka bir yolu olmadığının farkında değilseniz, enflasyonun öyle bir günde artan ya da eksilen bir şey olmadığını bilmiyorsanız, en azından yorum yapmamayı tercih edebilirsiniz. Yastık altında 280 milyar dolar olduğunu söyleyip, bunun yüzde 10’unu işi çözer diyorsanız sıkıntı var demektir. Çünkü, öncelikle yastık altında bir paranın miktarı hakkında net konuşamazsınız. Ayrıca bir ülkenin Bakan’ı ‘Hallederiz Kadir’ gibi finansman hesapları yapmaz. “Birkaç ay içinde çok hızlı bir şekilde refahın arttığı, dövizin gevşediği, cari açığın azaldığı bir dönemi göreceğiz.” Sizce bu mümkün mü? Eğer size biri şapkadan tavşan çıkarıyorsa ya slogan atıyordur ya hiç bir şey bilmiyordur ya da göz boyamaya çalışıyordur. Böyle ekonomi yönetilmez. Hazine ve Maliye Bakanı bunları söylerken, diğer taraftan Ticaret Bakanı ne diyor? Kur gevşedi, buna rağmen fiyat indirmeyenlere göz açtırmayacak ve ceza keseceklermiş. Bunun bana Ticaret Kanunu’ndaki karşılığını bulabilir misiniz? Bulamazsınız; çünkü bu sözleri sarf eden Bakan Muş, iki gün önce bunun bir karşılığı olmadığı bizzat kendi söylemişti. Öte yandan eş zamanlı olarak Ulaştırma Bakanı, geç geçme para ödediğimiz köprü ve otoyolları işletenlerin zararının bir şekilde ödeneceğini söylüyor. Oradaki fırsatçıyı göremediler demek ki… Peki reel sektörü temsil eden çoğu yetkilinin sözlerine ne demeli? Sahada ne yaşadıklarını hepimiz biliyoruz. En azından üyelerinin… Bir araya geldiğimizde toplantılarda bizlere neler anlattıkları da malum. Fakat modaya uyup, sloganlar atarak ‘bak ben de destekledim’ demek için konuşmak sizce gerçekçi oluyor mu? Tüm bu konuşanların yıl sonunda ne kadar vergi verdiklerinin incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Zira üyeleri büyük zorluklar içinde ayakta kalma mücadelesi veriyorlar. Temsil edenlerin statü olarak yukarı değil, aşağıya bakarak konuşması gerekmez mi? Fakat onların da bir çoğu slogan modasına uyarak, ‘biz var ya’ oynuyorlar. Peki ‘biz var ya’ ne? Neyi değiştirdik ki, sorunların ortadan kalktığını düşünüyorsunuz? Hangi bilimsel veri üzerine bir planlama gördünüz? Türkiye sadece sloganların gölgesinde bu ülkenin işvereniyle çalışanıyla üreticisine yazık ediyor ve koca bir ülkeye ağır maliyetli bir reklam kampanyası yürütüyor. Hepsi bu… Üzgünüm ama dost acı söyler. Gala gecesini bitirebilirseniz gişeye çıkın. Bakalım gösterimi izlemek için kaç kişi bilet alacak?