Tüketicinin fatura açmazı

Çetin Ünsalan

5 yıl önce

<p>Nisan ayına girilmesiyle birlikte vatandaşın korktuğu oldu. Tüm söylemlerin aksine faturalar tek tek önüne gelmeye başladı. En basitinden kira ve doğalgazı üst üste koysanız ortalama bir asgari ücretin yarısını aşarsınız.</p> <p><font color="#333333"><font color="#000000">Semtine ve tüketime bağlı olarak bunun üstü olur, altı olmaz. Tüketici dernekleri ve bunları oluşturan federasyonlar ısrarla çağrılarını yineliyorlar ve açmazı duyurmaya çalışıyorlar. Fakat iktidar kanadı işi gücü bırakmış, yurtdışında kime ne yardım yaptığını anlatarak, anlamsız bir güç gösterisi sergilemeye devam ediyor.</font></font></p> <p>Vatandaşın açmazının büyüdüğü noktada, elektrikte geçen yıl ortalamalarını esas alan, doğru dürüst hiçbir gidere merhem olmayan, bazı kalemleri öteleyen, çözüm olarak da kredi verme taahhüdünde bulunan bir yaklaşım içerisinde çaresizliği izliyorlar.</p> <p>Kime verildiğinin bile en azından siyasetçilere hesabının verilmediği, ama verildiği ifade edilen bin TL’lik yardımlarla, emeklilere sunulan 500 TL ile bayram ikramiyeleriyle bu işin çözülemeyeceği açık.</p> <p><font color="#333333"><font color="#000000">Bazı bankaların kredi ve kredi kartlarını 3 ay ertelediği ifade edilse de, 3 ay sonrasına ilişkin kimsenin ne yapılacağına dair bir fikri yok. Çünkü bir yandan işsizlik de tavan yapmış gidiyor. Ocak dönemi olarak nitelendirilen Aralık – Ocak – Şubat dönemine ilişkin işsizlik yüzde 13,8’e geldi.</font></font></p> <p><font color="#333333"><font color="#000000">Fabrikaların, iş yerlerinin durduğu mart ayını da kapsayacak şubat döneminde nasıl bir fotoğraf çıkacağını tahmin etmek şimdiden mümkün. Fakat bu süreçte Sağlık Bakanlığı’nın Bilim Kurulu ile eş zamanlı yapılan takdir edilesi çalışmalarının ötesinde, vatandaşın ekonomisine yönelik gerçekçi doğru düzgün adım yok.</font></font></p> <p><font color="#333333"><font color="#000000">İktidarın bu konudaki açıklamaları ise keçi boynuzu kemirmekten öteye bir anlam taşımıyor. Çünkü dünya ile mukayese ederken, sadece ne durumda olduklarına değil, halkın tasarruf gücüne, alım gücü kabiliyetine, kişi başı gelirine de bakmak gerekiyor.</font></font></p> <p>Türkiye içinden okumaya çalışırsak, aylık geliri daha önce 10 bin TL civarında olan bir vatandaşın, kenarda köşede parasının olma ihtimali var. Fakat çoğunluğu yoksulluk sınırının, önemli bir bölümü de açlık sınırının altında yaşayan geniş kesimlerin bu süreci atlatması ne yazık ki çok mümkün gözükmüyor.</p> <p><font color="#333333"><font color="#000000">Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar’ın ifadesini esas alırsak, halkın yüzde 80’ini aç ve yoksul. Hafta sonu sokağa çıkma yasağıyla birlikte akıl almaz şekilde sokağa fırlayan sorumsuzluk örneğinde de öyle aman aman bir alışveriş yapıldığını görmüyorsunuz.</font></font></p> <p><font color="#333333"><font color="#000000">Bir kaç göstermelik alışveriş. Nasıl bir ruh halidir anlaşılmaz olsa da, yapılan alımların et, yumurta olmadığı açık. Yani o madalyonu bile iki yüzüyle okumak durumundayız. Sokağa çıkan insanların sorumsuzluğu ne kadar dramsa, doğru düzgün alışveriş yapmamış olmaları da o derece düşündürücü.</font></font></p> <p>Şimdi çözümü kredilendirmekte gören bir iktidar zihniyetini değiştirmek ve halka bu süreci atlatacağı hibe niteliğinde gelir kurgusunu oluşturmak durumundayız. Aksi takdirde TÜİK araştırmalarının da ortaya koyduğu gibi, nüfusun yüzde 70’e yakınının ani bir harcamayı karşılayacak kaynağı yok. Sanırım gelirsizlik de en büyük ani harcama kalemi olarak sayılabilir.</p> <p>Ayrıca tek çare olarak krediyi öne sürmek de, ülkede ekonomi yönetiminde herhangi bir anlayış değişiminin olmadığını bize gösteriyor. Zaten yıllarca geliri olmayan insanlara kredi verdiğiniz için, milyonlarca icra dosyasına, dağılan ailelere, fakirliğin ötesine geçip borç batağına neden olunmadı mı?</p> <p><font color="#333333"><font color="#000000">Şimdi söylendiği gibi bankalar yine kredi verse ne olacak? Geliri yok ki, ödemelerini yapsın. Şu süreçte bile tüketimi borçlandırarak yaptırmaya çalışıyorsak, vah halimize... Ezcümle tekrar sorayım. Laf salatasını bırakalım da şunun yanıtını verelim: Bu fatura açmazı nasıl çözülecek?</font></font></p>
YAZARIN DİĞER YAZILARI