Tütün ve tütün ürünleri her yıl 8 milyondan fazla insanın ölümüne sebep oluyor. Sigara içmeyen ve pasif içici olarak sigara dumanına maruz kalan tahmini 1,3 milyon kişinin de bulunduğunu ve böylelikle bu tablonun daha da ağırlaştığını paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Sigara bilindiği üzere akciğer kanserinin nedenlerinin başında geliyor. Tüm akciğer kanserlerinin yüzde 80-90’ının sigara kaynaklı olduğu görülüyor. Bu da demek oluyor ki akciğer kanseri, sigara bağımlılığından kurtularak önlenebilir” açıklamasında bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılında yaptığı araştırmaya göre dünya nüfusunun yüzde 22,3'ü tütün kullanıyor ve içmeyi bırakmayanların yarısı da bu sebepten hayatını kaybediyor. İçerisinde 7 binden fazla zararlı kimyasal madde bulunduran sigaranın, DNA hasarı oluşturarak hücresel fonksiyonlar üzerinde çok ciddi etkileri bulunuyor. Tütün içmenin (sigara, puro ve pipo dahil) akciğer kanseri için birincil risk faktörü olduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Bunun dışında hamilelikte sigara kullanımı veya çocukların sigara dumanına maruz kalmaları da çocukların akciğer gelişimini olumsuz etkiliyor ve astım oluşma riskini arttırıyor. Sigara içen astım hastalarında içmeyenlere göre, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gelişme riskinin daha yüksek olduğu biliniyor” dedi.
Sigarayı bırakmak KOAH’ın ilerlemesini durdurulabilir
Sigara ile ilişkili oluşan ve rastlanma sıklığı en yüksek hastalığın KOAH olduğunu açıklayan Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “KOAH; öksürük, yoğun balgam ve nefes darlığı ile seyreden aynı zamanda kronik, ilerleyici ama önlenebilir bir hastalık. KOAH’ın ilerlemesini ve buna bağlı ölümlerin azaltılmasında en etkili yöntem, sigaranın bırakılması. Sigara, akciğerin süngerimsi yapısını bozarak normal işleyişine zarar veren bir dizi hastalığa da neden olabiliyor. Bunlardan sigara ile güçlü ilişkisi olanlar; respiratuar bronşiyolit, deskuamatif intersitisyel pnömoni ve langerhans hücreli histiyositosistir” diye konuştu.
Daha önce sigara içilmiş bir evde bulunmak bile risk
Direkt olarak başkasının içtiği sigaranın dumanına maruz kalınması olan pasif içicilik yani ikincil maruziyetin de sağlığa zararlı olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Üçüncül maruziyet ise, kapalı ortamda sigara içilmesine bağlı, kıyafet, mobilya, yatak, perde gibi yumuşak yüzeylerde nikotin, formaldehid ve naftalin gibi kimyasalların birikmesine ve buna maruz kalınmasına bağlı gerçekleşir” dedi.
Sigaranın akciğer kanserlerinin yanı sıra koroner arter hastalığı, inme ve gebelerde düşük doğum ağırlığına da sebep olabildiğini paylaşan Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Sigara ayrıca, bebek ve çocuklarda ani bebek ölüm sendromu, akciğer enfeksiyonları, kulak enfeksiyonu ve astım ataklarına da yol açabiliyor” şeklinde konuştu.
Ancak bir yıl sigara içmeyince sigara bırakılmış sayılıyor
Sigara bırakma polikliniklerinde tütün ürünleri kullanan ancak bir yandan da bırakmak isteyen kişilere psikososyal destek sağlanarak ve gerekli görülen hastalara nikotin replasman tedavileri uygulanarak sigaranın bırakılmasına yardımcı olunduğunun altını çizen Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Sigara bırakma başarısı demek, bir yıl boyunca hiç sigara içilmemesi demektir. Kendi kendine bırakma stratejisinde başarı oranı yüzde 8-25 iken, sigara bırakma polikliniğine başvuran kişilerde başarı oranı yüzde 20-40 arasında saptanıyor. Bu nedenle bırakmak isteyen kullanıcıların profesyonel destek alınması hayati önem taşıyor” dedi.