<p style="font-weight: 400;">Hasat sonrası ekim alanlarında anız yakılmaması konusunda uyarılarda bulunan GTB Başkanı Akıncı, ‘Toprağın en büyük düşmanı anız yakmaktır. Anız yakmak sadece çevreye ve biyoçeşitliliğe değil, toprakta bulunan yararlı organik maddelerin de yok olmasına neden olmakta” dedi.</p>
<p style="font-weight: 400;">Bazı üreticilerin özellikle hububat hasadı sonrası tarlayı ikinci ürüne hızlı şekilde hazırlamak, toprak işlemede kolaylık sağlamak ve bitki artıklarını ortadan kaldırmak amacıyla yasak olmasına rağmen anız yaktığını kaydeden Akıncı, bu ilkel yöntemin faydasının aksine üreticiye ve ekosisteme ciddi zararları olduğunu belirtti.</p>
<p style="font-weight: 400;">Sıcaklığın 250 santigrat dereceyi bulduğu anız yangınlarında sadece toprağın değil, aynı zamanda canlı çeşitlerinin de yok olduğunu vurgulayan Akıncı, şu açıklamalarda bulundu:</p>
<p style="font-weight: 400;">“Hububat hasadı sonrası bazı üreticilerimiz mısır ve pamuk gibi ikinci ürüne tarlayı hızlı şekilde hazırlamak için maalesef anızı yakıyor. Rutin bir tarımsal uygulama gibi görünen bu durum ekosistemde telafisi mümkün olmayan ciddi hasarlara neden olmakta. Hasat mevsiminin sonlarına doğru yaklaştığımız şu günlerde üreticilerimizi anız yakma konusunda özellikle uyarmak istiyorum. Doğal dengeyi bozan anız yakma, birçok canlının beslenme, barınma ve korunma ortamını maalesef yok etmekte. Toprağı tavında tutarak meyilli arazilerde erozyona karşı koruyan anız, yakıldığı taktirde toprağı besleyen organik maddelerin ve mikroorganizmalarında yanmasına neden olmakta. Bu durum üründe verim kaybına neden olmakta. Unutulmamalı ki toprağın gücü içindeki gübre ve biyolojik canlılardan gelmekte. Bu nedenle en önemli geçim kaynaklarımızın başında gelen topraklarımızı yakarak fakirleştirmek yerine anızı toprağa katarak işlememiz faydamıza olacaktır.”</p>
