<p style="font-weight: 400;">Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulamaya konulan Baklagil Üretimini Geliştirme Projesi kapsamında 350 çiftçiye 70 ton nohut tohumu dağıtıldı.Büyükşehir Belediyesi Suludere Şantiyesi’nde nohut tohumu dağıtım törenine Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Davut Gül, il protokolü ve çiftçiler katıldı.</p>
<p style="font-weight: 400;"><strong>KURUM: FATMA BAŞKAN GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİNİ NET BİR BİÇİMDE GÖSTERİYOR</strong></p>
<p style="font-weight: 400;">Törende konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin tarım ülkesi olduğunu hatırlatarak, “Her zaman tarım sektörünü desteklememiz gerekiyor. Fatma başkanımız bu noktada belediye olarak çiftçiye tohum dağıtıyor. Bu Türkiye’ye örnek bir belediyecilik anlayışıdır. 2014 yılında başladılar bugüne kadar yaklaşık 1 milyon 100 bin lira harcayarak 1000 çiftçimize 200 ton tohum dağıttılar. Böylece hem çiftçiye destek oldular hem de bir belediye başkanı olarak çiftçini gönlüne girmeye başardı Fatma başkanımız burada gönül belediyeciliğini net bir biçimde bizlere gösteriyor. Bu çalışmalar tüm Türkiye’ye örnek olacaktır. Sosyal belediyecilik anlayışını gönül belediyeciliğine götüren süreci en güzel şekilde burada hep birlikte iştigal edeceğiz. Çiftçinin harmanın da ne varsa bizim torbamızda o var. Çiftçimiz ne ekiyorsa biz onu yiyoruz. Ekonomik savaşla başa çıkamayanlar bugünlerde gıdayla alakalı halde üreticinin 2 liraya sattığı malı marketlerde 9-10 liraya kadar satmaya çalışıyorlar. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bütün belediyelerimiz tanzim satış noktalarında çalışmaları başlattı belediyelerimiz hem çiftçimizin hem de vatandaşları mağdur etmeyecek bu çalışmaları yürüyor” dedi.</p>
<p style="font-weight: 400;">Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı seçim manifestosunu hatırlatan bakan Kurum, “15 maddelik seçim manifestosunun 8’i Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyelerimizi direkt ilgilendiren konulardır. Artık şehir planları, 50-100 yıl süreç içeren ve içiresinde hakkaniyet çerçevesinde vatandaşın rızası doğrultusunda yapılacak. Bu şehir planlaması da bütün şehrin geleceğini ilgilendirecek şekilde bir çalışma yapılmasıydı. İkinci önemli bir madde ise kentsel dönüşümdü. Geçen günlerde Kartal’da 21 tane canımız gitti. Göçükten annesinin kucağındaki yavrusuyla annesini çıkardık. Çok üzüldük, bütün Türkiye çok üzüldü. 2012 yılında cumhurbaşkanımızın başlattığı kentsel dönüşüm seferberliğinde bugüne kadar 590 bin konutun dönüşümünü sağladık. Hedefimiz, 5 yılda 1,5 milyon konutun dönüşümünü sağlamaktır” diye konuştu.</p>
<p style="font-weight: 400;"><strong>TÜRKİYE’DE RİSKLİ BİNA KALMAYACAK</strong></p>
<p style="font-weight: 400;">Belediyelerin kentsel dönüşümle alakalı büyük bir çalışma yürüttüklerini aktaran Bakan, şöyle devam etti: “Manifesto çerçevesinde zaten bütün belediyelerimiz bütün başkanlarımız bakanlarımız kentsel dönüşümle alakalı her yerde her noktada çalışmaya gayret gösteriyoruz. Ve dün itibariyle 81 ilimize bir genelge yolladık. Neydi bu genelgenin içeriği genelgenin içerisinde şehirde riskli bina varsa vatandaşın canını malını riske atan bir durum söz konusuysa 3 ay içinde bütün belediye başkanlarımız bu riskli alanları tespit edecekler, bu riskli alanların öncelik sırasına göre de bir kentsel dönüşüm strateji planı getirecekler. Bu strateji planı çerçevesinde de şehirlerimizde kentsel dönüşümü inşallah hızlı etkin bir şekilde cumhurbaşkanı hükümet sistemi ruhuna uygun bir şekilde vatandaşımızı mağdur etmeyecek şekilde bu dönüşüm işini inşallah gerçekleştirmiş olacağız. Hedefimiz 20 yılda Türkiye’deki 6,7 milyon konutun dönüşümünü gerçekleştirmek. Bu noktada biz bakanlık olarak her türlü fedakarlığa hazırız. Cumhurbaşkanımızın talimatları çerçevesinde arkadaşlarımız tüm Türkiye’ye ilişkin planlarını yaptılar ve belediyelerimizle birlikte inşallah bu süreci yöneteceğiz. Ve önümüzdeki 20 yıllık süreçte de artık Türkiye’de riskli bina kalsın istemiyoruz ve deprem riski taşıyan vatandaşımız olsun istemiyoruz. Çünkü istiyoruz ki biz bir daha analar ağlamasın bir daha başka ocaklara ateş düşmesin diyoruz ve buna ilişkin de gerçekten kararlıyız. 81 ilimizde de bu çalışmayı kararlı bir şekilde yürüteceğiz. Biliyorsunuz şehirlerdeki yaşam kalitesini arttırmak adına biz 81 ilimizde en az bir tane millet bahçesi projemiz var. Bu millet bahçesi projesiyle birlikte de kişi başı yeşil alan miktarını arttırıyoruz ve bu yeşil alan miktarıyla birlikte gencimiz çocuklarımız, yaşlılarımız bu alanlarda vakit geçirebilecekler. Bu alanlarda genci çocuğu yaşlısı 7 gün 24 saat huzurlu bir şekilde yaşam sürecekler. Marka şehirler adına bu projelerimiz önemli. Bu vesileyle biliyorsunuz Antep’te biz 2 tane millet bahçesi yapıyoruz. Daha önce yaptığımız açtıklarımız Şahinbey’de bitirdiğimiz büyük bir kent ormanı var. Bunu artık saymıyoruz bitirdiğimiz için ama yeni 2 tane millet bahçemiz var. İnşallah bugün birinin ziyaretini gerçekleştireceğiz. Değerli iş adamımız Hasan Celal Güzel’in adını taşıdığı bir millet bahçemiz var. Bir de Gaziantep stadının olduğu alanda bir millet bahçesi yapıyoruz ve bu millet bahçeleriyle birlikte vatandaşımız burada huzurlu bir şekilde yaşamını sürdürecek. Şehirlerin yaşam kalitesini arttırmak adına altyapıdan üstyapıya bütün şehrin ihtiyaçları olan atık su arıtma tesisleri düzenli depolama tesislerini de 2023 yılı hedefimiz tüm Türkiye’deki nüfusumuzun tamamına inşallah 2023 yılı sonu itibarıyla hizmet vermek. Bu çerçevede zaten belediye başkanlarımızla projelerimizi yürütüyoruz. Gaziantep’imizin önemli bir ihtiyacı sosyal konut işi. Sayın başkanımız ifade ettiler geneyikte bayramlıda ve kuzey şehirde 3 bölgede biz hem sosyal konut, hem orta gelir düzeyi konut hem emeklilerimize hem de çalışan memurlarımıza yönelik projeler yürütüyoruz ve bunların biliyorsunuz bir ay önce ben buradaydım. Tüm bakanlık çalışanlarımızla belediye başkanlarımızla şehrin ihtiyacı olan işleri konuştuk. Ve burada kararlar aldık. Kentsel dönüşüm noktasında sosyal konut ihtiyacı noktasında ve bunların da uygulamalarına başladık. İnşallah çok yakın süreçte de sahada artık projeleri inşa ediyor olacağız.”</p>
<p style="font-weight: 400;"><strong>ARTIK ŞEHİRLERİMİZE ÇÖP KAMYONU GİRSİN İSTEMİYORUZ</strong></p>
<p style="font-weight: 400;">Çevre bilincini geliştirmek için birçok proje geliştirdiklerini sıfır atık projesinin de bunlardan bir tanesi olduğunu sözlerine ekleyen Kurum, “Artık şehirlerimize ve köylerime çöp kamyonu girsin istemiyoruz. Köylerimizde çöp diye bir şey yoktu, sütümüz sağılırdı peynir olurdu, bir atığı yoktu, şehirden alış veriş yapılırdı karpuzun kabuğu hayvanlarımıza verilirdi. Aslında çöp kendi içerisinde dönüşümünü sağlıyordu. Çöp olmuyordu bez torbalarımızla pazarlardan alışverişlerimiz yapardık. Bu noktada kararlıyız, şehirlerin yaşam kalitesini artırmak, çiftçimizin yaşam kalitesini artırmak, sanayicimizin yaşam kalitesini artırmak için de bu çalışmaları yapacağız. Kentsel dönüşümü, şehir planlamasını yaparken şehir trafiğini dahi düşünerek yapıyoruz. Organize sanayi bölgesi çalışanları daha uzağa gitmesin yakında otursunlar diye kuzey şehir projesini yaptık. Hem trafik sorunun halledelim hem de sosyal konut sorununu halledelim düşüncesiyle hemen organize sanayi bölgesinin yanında konut üretiyoruz. Bundan sonra şehirlerimiz daha planlı büyüyecek, gelecek nesillere daha doğru dürüst şehirler bırakacağız. Biz her gönle dokunmak zorundayız, çiftçimize, sanayicimize, turizmcimize dokunmak zorundayız, bunların gönlüne girmek zorundayız. Onların kalplerine dokunamıyorsak bizim yaptığımız belediyecilik te bakanlık ta boşa. Bu anlayışla hepinize geleceğiz. Fatma Şahin başkanlığında gelecek doğru projelere destek vermeye devam edeceğiz” dedi.</p>
<p style="font-weight: 400;"><strong>ŞAHİN: İŞÇİYİ ÇİFTÇİDEN AYIRT ETMEDİK</strong></p>
<p style="font-weight: 400;">Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de eli nasırlı çiftçilerin bu memleketin toprağına alın teriyle akıl teriyle değer ürettiklerini belirterek, “Eğer bugün Kuzey Şehir, Geneyik ve Bayramlı gibi bu şehrin en önemli konut meselesiyle ilgili bir umut varsa cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde sizin bakanlığınızın vermiş olduğu destekten dolayıdır. Burası bereketli hilal, Mezopotamya Doğu Akdeniz arasında toprak kıpkırmızı, çevreyi korumak, toprağı korumak, suyu korumak, havayı korumak en büyük görevimizdir, bunlar Allah’ın bize verdiği emanettir. Bu emanetlerle uğraşan çiftçilerimiz de bizim gözümüzün nurudur. Bütün çiftçileri çok özel seviyoruz. Cumhurbaşkanımızla çıktığımız yolda; ‘işçiyi çiftçiden, zengini fakirden, işvereni hiç kimseden ayırt etmeyeceğiz, herkes birinci sınıf vatandaş olacak, işçinin derdi bizim derdimiz çiftçinin derdi bizim derdimiz, işçi huzurluysa çiftçi huzurluysa biz huzurlu ve mutluyuz’ dedik. Milletimle kader birliği yaptık” diye konuştu. </p>
<p style="font-weight: 400;"><strong>TARIMDA DA ÇOK İDDİALIYIZ</strong></p>
<p style="font-weight: 400;">“5 yıl önce Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığını kurduğumuzda buna kimse inanamadı, Türkiye’de bir model oldu” diyen Şahin, şöyle devam etti: “Bereketli hilalin nimetini rakamlara baktığımız zaman sanayide gıdaya dayalı üretimde en iyilerden bir tanesiyiz. Niye başta bu işi sağlam tuttuk, toprak anadır toprak yardır, toprak tevazudur, toprak berekettir. Cumhurbaşkanımız, ‘bu ülkede savunma sanayi ne kadar önemliyse gıda güvenliği de o kadar önemlidir’ diyor. Eğitimle ilgili kısmı Eğitim Bakanlığından, sağlıkla ilgili kısmı Sağlık Bakanlığından tarımla ilgili kısmı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından bekleyemeyiz, artık yeni bir belediyecilik var. Artık altyapı belediyeciliği bitmiştir. Artık sosyal belediyecilikte yetim, yoksul, yaşlı, mağdur, muhtaç hayat bulmaktadır. Sosyal devletten kimsenin haberi yoktu. Devletin şefkat yüzü, rahmet ve merhamet yüzü cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde 1990’lı yıllarda tanıştık. Bugün açtığımız alzaymır merkeziyle yetkim koordinasyon merkeziyle engelsiz yaşam merkeziyle örneğiz, lideriz. Tarımda da çok iddialıyız, lezzetin başkentiyiz. Bu bir zincir bu zinciri nasıl oluşturacağız, sof domatesi üretemezsen, Nurdağı’nın İslahiye’nin kırmızı biberini üretemezsen, o tat ne olacak, o salça olmazsa, o lezzet olmazsa, o baharat olmazsa, nohut, mercimek olmazsa nasıl olacak? İthalatı önlemenin yolu yerli ve milli üretimi desteklemekten geçiyor.</p>
<p style="font-weight: 400;"><strong>31 MART AKŞAMINDA EKTİĞİMİZİ BİÇECEĞİZ</strong></p>
<p style="font-weight: 400;">Artık belediyeler her şeye dahil, ilk nefes ve son nefes arasında. Gönül belediyeciliği topluma dokunabilmektir. ‘Önce millet önce memleket’, ‘memleket işi gönül işi’ diyen cumhurbaşkanımıza çok güçlü gitmeliyiz. Çiftçilerimizden yüzde 90 destek istiyorum, bunu hak ettiğimize inanıyorum. Bugün harman zamanı, 5 senedir biz size çalışıyoruz, artık 31 Mart akşamında ektiğimizi biçeceğiz. Daha güçlü Türkiye, daha güçlü bir Gaziantep olacağız. Sandığımızda yeni bir destan yazacağız, alnımız ak başımız dik cumhurbaşkanımıza gideceğiz ve ‘gazi şehir, çiftçimiz çok sağlam durdu size sonucu getirdik’ diyeceğiz. Sizlere güveniyorum inanıyorum, birlikte başaracağız, başarımızı birlikte tescil edeceğiz”</p>
<p style="font-weight: 400;">Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı İbrahim Yılmaz, büyükşehir belediyesi olarak tarıma önemli desteklerde bulunduklarını belirterek, Kahramanmaraş’ta geliştirilen tamamen yerli olan 70 ton nohut tohumunu 350 çiftçiye dağıtacaklarını söyledi.</p>
<p style="font-weight: 400;">Konuşmaların ardından, Şahinbey Ziraat Odası Başkanı Ali Çolak, çiftçilere verdikleri destekten dolayı Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e plaket takdim etti.</p>
<p style="font-weight: 400;">Bakan Kurum ve başkan Şahin, çiftçilere nohut tohumu dağıttı. </p>
Gündem
BÜYÜKŞEHİR, 350 ÇİFTÇİYE 70 TON NOHUT TOHUMU DAĞITTI
BÜYÜKŞEHİR, 350 ÇİFTÇİYE 70 TON NOHUT TOHUMU DAĞITTI