Değerli Hemşehrilerim,
Bugün, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde destan yazdığı 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102’inci yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlamaktayız. Bu büyük zafer, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, milletimizin vatan sevgisi, azmi ve kararlılığıyla kazanılmış, bağımsızlığımıza giden yolun kapılarını ardına kadar açmıştır.
Bayrağımızın dalgalandığı her karış toprak, atalarımızın canıyla, kanıyla koruduğu aziz bir emanettir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının yaktığı meşale, bugünkü özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın en güçlü teminatıdır.
Unutmayalım ki, onların bizlere bıraktığı bu kutsal mirası ilelebet korumak ve yüceltmek
hepimizin en büyük görevidir. Bu kutlu mirası geleceğe taşırken, bizler de büyük bir sorumluluğu omuzlarımızda taşıyoruz. Daha güçlü ve daha müreffeh bir Türkiye’yi inşa etmek için var gücümüzle çalışacağız. Ekonomisi güçlü, gençleri eğitimli ve girişimci ruhlu, kadınları toplumsal hayatın her alanında aktif olan bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz.
Gelecek nesiller, bu topraklarda özgürlüğün, adaletin ve kardeşliğin hüküm sürdüğü bir
ülkede yaşayacaklar. Bu millet, Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedefinden asla sapmayacak. Yeni nesiller, bu bayrağı daha da yukarılara taşıyacak ve Türkiye Cumhuriyeti’ni dünya sahnesinde daha da güçlü bir konuma getirecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kahraman
ordumuzu ve bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor; 30
Ağustos Zafer Bayramı’mızı en kalbi duygularımla kutluyorum.
