<p style="text-align: justify;">Otizmin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygınlaştığını belirten Özel Gaziantep Anka Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Sümeyra Çelik, gelişimsel bir bozukluk olan otizmle ilgili bazı bilgileri verdi. Çelik, “Otizm, toplumsal iletişim ve etkileşimde bozulma ile yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan ve sınırlı ilgi alanları, tekrarlayıcı davranışlarla süregiden, yaşam boyu devam edebilen bir bozukluktur. Otizmin ortaya çıkış nedeni tam olarak tespit edilememekle birlikte genlerdeki bozulmadan kaynaklandığı ve kalıtsal özellikler taşıdığı bilinmektedir. Erkek çocuklarda görülme oranı kız çocuklarına göre dört kat daha fazla olan otizm, ailelerin dikkati ile erken teşhis edilebilmektedir” dedi. <br />Uzman Klinik Psikolog Çelik, otizm şiddeti ve belirtileri açısından kişiden kişiye farklılık gösterse de çocuğun ismi söylendiğinde tepki vermemesi, istediklerini dille ya da işaretle söyleyememesi ya da kısıtlı ifade etmesi, verilen basit komutları yerine getirememesi, akranları ile birlikte oyun oynayamaması, taklit yeteneği olmaması, tekrarlayıcı davranışlar sergilemesi, göz teması kuramaması yada kısıtlı göz teması kurması, duyusal uyaranlarda (ses, koku, ışık, ağrı v.b.) normalden farklı tepkiler göstermesinin belli başlı otizm belirtileri olduğunu söyledi. <br />"Otizmde erken tanı çok önemli" <br />Çocuklarında bu belirtilerden birkaçını gözlemleyen ebeveynlerin çocuklarını vakit kaybetmeden bir psikiyatriye götürmeleri gerektiğini ifade eden Özel Gaziantep Anka Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu Sümeyra Çelik, “Sağlıklı bir çocuk yetiştirmek, her anne ve babanın en çok istediği şeydir. Bebek doğduktan sonra fiziksel rahatsızlığı olmayabilir fakat ilerleyen zamanlarda zihinsel problemler görülebilir. Bu problemlerden biri de otizmdir. Erken tanı tüm hastalık ve bozukluklarda olduğu gibi otizmde de çok önemlidir. Tanı ne kadar erken konur ve aile ne kadar kısa sürede tedavi ve eğitime başlarsa başarı oranı o kadar fazla olur. Çocuklar bu sayede hayatının ilerleyen yıllarında önemli bilişsel becerileri ve işlevleri geliştirebilme imkanı bulabilir" ifadelerini kullandı. <br />Çocuğuna otizm tanısı konan ailelerin büyük üzüntü yaşasa da bu rahatsızlığı kabul etmesinin çocuğun gelişimi açısından büyük önem taşıdığını dile getiren Çelik, "Bu gibi durumlarda aile olarak psikolojik destek almak hem faydalı hem de yönlendirici olmaktadır. Psikiyatrist veya psikologdan otizme dair yapılacaklar konusunda bilgi ve danışmanlık alması gereken aile, düzenli olarak çocuğun değerlendirilmesi için de doktoru ve psikoloğu ile iletişim halinde olmalıdır. Otizmli çocuk için özel eğitim desteği alınmalı, aile de evde mümkün olduğunca eğitime devam etmelidir. Çocukta otizme eşlik eden başka herhangi bir hastalık varsa, bu durum terapi ve eğitim sürecini olumsuz etkileyeceğinden mutlaka tedavi ettirilmelidir. En önemlisi de aile, çocuğunun sevgi ve şefkate muhtaç bir birey olduğunu unutmamalı, onu ihmal etmeden ve çok beklenti içine girmeden koşulsuz kabul etmelidir. Ailenin güçlü duruşunun çocuğun zihinsel sağlığı için önemli olduğu unutulmamalıdır” şeklinde konuştu. <br />Otizm spektum bozukluğu olan çocukların ailelerinin yaşadığı çaresizlik nedeniyle pek çok alternatif tedaviye yönlendiğine de dikkat çeken Çelik, otizm tedavisi çok uzun bir süreci kapsayacağından aileleri, kısa süreli çözümler sunan ve iyileşme garantisi veren kişi ve kuruluşlardan uzak durması, iletişimde olduğu uzmanların direktiflerini yerine getirmeye çalışması ve sabırlı olması gerektiği konusunda da uyardı. </p>
Sağlık
Otizmli çocuğunuzu sevgiyle hayata kazandırın
Otizmli çocuğunuzu sevgiyle hayata kazandırın