<p>Yıldırım:toplumsal kalkınmanın, kadınlar için anma günlerini çoğaltarak değil,<br />kalkınmanın cinsiyetten bağımsız olduğunu anlayarak sağlanabileceğine<br />dikkat çekerek, (KAGİDEM) gibi oluşumların desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı.<br />GTO Başkanı Yıldırım 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla yayınladığı<br />yazılı mesajda 85 yıl önce Türk Kadınına birçok Avrupa ülkesinden önce seçme<br />ve seçilme hakkı verilmesini sağlayan Atatürk’ü minnetle andığını dile getirdi.<br />Yıldırım mesajında şunları söyledi: “Bugün ‘5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’,<br />Kasım ayında ‘19 Kasım Kadın Girişimciler Günü’ ve ‘25 Kasım Kadına Şiddetle<br />Mücadele Günü’ vardı. Önümüzde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü var. Kadınların<br />sosyal, siyasal ve ekonomik varlığını desteklemek için bu kadar çok anma gününün<br />olması, kalkınmanın cinsiyetten bağımsız olduğu gerçeğini bizlere unutturuyor.<br />Bundan 85 yıl önce 5 Aralık 1934 tarihinde çok sayıda Avrupa ülkesinden önce Türk<br />kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanıyan Atatürk bu durumu şu sözleri ile çok<br />güzel özetliyor: “Bir topluluk, bir ulus, erkek ve kadın olmak üzere iki ayrı cins<br />insandan oluşur. Bir ulusun bir bölümünü geliştirip diğer bölümünü geliştirmeden<br />toplumun tümünün gelişmesi olanaksızdır. Bir toplumun yarısı topraklara<br />zincirlerle bağlı kaldıkça diğer yarısının göklere yükselmesi mümkün müdür?”<br />Ama biz şimdi kadınlarımıza yönelik şiddeti engellemek için arayış içerisindeyiz.<br />Kadın girişimcilerimizin önünü açmak için arayıştayız. Kadın girişimcilik sadece bir<br />cinsiyet meselesi değildir. Aynı zamanda bir kalkınma, eşitlik ve ekonomik gelişim<br />meselesidir.”<br /><br />“85 yıl önce birçok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkı elde etmesine karşın,<br />nüfusun yarısı kadın olmasına karşın halâ kadınlarımız toplam girişimcilerimizin<br />yüzde 9’unu oluşturuyor” diyen Yıldırım, “Kadınlarımızı kültürel ön yargılar, ev işleri<br />ve çocuk bakımı gibi nedenlerle toplumsal cinsiyet eşitsizliği uygulayamayız.<br />Dünyanın her yerinde ekonomiler girişimcilerin, girişimci ruhun ve onun getirdiği<br />yenilikçiliğin omuzlarında yükseliyor. Kadınların bu alandaki potansiyellerinin<br />kullanılması için biz reel sektör temsilcileri üzerimize düşen sorumluluğu alma<br />gayretindeyiz. Örneğin bugün şehrimizde kardeş kuruluşumuz Gaziantep Sanayi<br />Odası tarafından yürütülen KAGİDEM gibi merkezler… Bu tür oluşumlar<br />desteklenmeli ki, sığınma evlerine ihtiyaç duyulmasın. KAGİDEM’deki felsefenin<br />tüm topluma anlatılması, çocuklarımızın bu kültürle yetiştirilmesi lazım ki kadına<br />şiddetin önlenmesi gibi kadınlarımızın çalışma hayatında eşit haklara sahip olması gibi alanları çözüme kavuşturmuş olalım. Ben bu vesile ile KAGİDEM merkezindeki çalışmalarından dolayı Başkan Ünverdi ve ekibini tebrik ediyorum”</p>
