<p style="font-weight: 400;">Özel Gaziantep Anka Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Hüseyin Karasu toplumda bel ve boyun ağrısı şikayetlerinin giderek yaygınlaştığını belirterek, yapılan birçok yanlış hareketin bu ağrıları tetikleyerek bel ve boyun fıtıklarının oluşumuna zemin hazırladığını söyledi.</p>
<p style="font-weight: 400;">Bel ve boyun ağrısı şikayetlerinin giderek arttığını belirten Özel Gaziantep Anka Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Hüseyin Karasu, dikkate alınmayan ve gün içerisinde farkına varılmadan yapılan birçok yanlış hareketin ağrıları tetikleyerek fıtığa yol açabileceği konusunda uyardı</p>
<p style="font-weight: 400;">“Vücuttaki herhangi bir organın ya da yapının normal bulunması gereken anatomik sınırlarının dışına taşması fıtık olarak adlandırılmaktadır. Teknolojinin gelişmesi, stres, obezite, hareketsizlik, sigara içmek ve meslekle ilgili faktörler bel ve boyun fıtığına yol açan risk faktörleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Her bel ve boyun ağrısı fıtık olmayabilir. Bel ve boyun ağrısına neden olan en az 50 sebep bulunmaktadır. Fıtık, bel ve boyun ağrısının yanında boyundan kola veya belden bacağa doğru ağrı yapabilmektedir.</p>
<p style="font-weight: 400;">Boyun ve belde oluşan ağrıların ciddiye alınması gerektiğini ifade eden Özel Gaziantep Anka Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Karasu,</p>
<p style="font-weight: 400;">boyundan kola ve ele vuran ağrı varsa boyun fıtığı, belden bacağa vuran ağrı varsa bel fıtığı olma riskinin olabileceğini söyledi. Boyun fıtığında hastaların şiddetli boyun ve kol ağrılarından, bel fıtığında ise daha çok belden kalçaya ve bacağa doğru yayılan ağrılardan şikayetçi olduğunu belirten Dr. Karasu, ”Bel fıtığında ağrı ayak topuğuna ve parmaklara kadar uzanabilir. Ağrı şikayeti öksürme ve ıkınmayla artar. Ağrı ile birlikte ayakta uyuşma olabilir. Bazı vakalarda ayak bileğinde kuvvet kaybı olabilir. İlerlemiş vakalarda ise kas grubuna göre güçsüzlük, hissizlik, yanma, uyuşma, idrar tutamama ve büyük abdesti kaçırma, cinsel fonksiyonlarda azalma gibi belirtiler verebilir.“ dedi</p>
<p style="font-weight: 400;"><strong>“Yanlış tedavi felç edebilir”</strong></p>
<p style="font-weight: 400;">Bel ve boyun ağrısı şikayeti olan hastaların birçoğunun ameliyattan korktuğu için kendilerini tedavi için işin ehli olmayan kişilere teslim ettiğini dile getiren Dr. Karasu, bu durumun felç olmanıza neden olabileceği konusunda uyardı.</p>
<p style="font-weight: 400;">Bu rahatsızlıkta erken teşhisin yanı sıra doğru tedavinin de önemli olduğunu dile getiren Özel Gaziantep Anka Hastanesi Op. Dr. Hüseyin Karasu, “İyi bir muayene ve MR tetkikleri sonucunda uygun tedavi yöntemini belirliyoruz. Doğru tedavi ile ileride oluşabilecek riskleri de ortadan kaldırabiliyoruz. Maalesef bazı hastalar ameliyat olursam sakat kalırım, yataktan kalkamam inanışına sahip. Ancak mikro cerrahi sayesinde artık bu korkulara gerek yok. Mikro cerrahi ile yapılan bel ve boyun fıtığı ameliyatlarında sakatlık oranı yok denecek kadar az.”dedi</p>
<p style="font-weight: 400;"><strong>“Fıtık olmamak için kilonuzu kontrol altında tutun”</strong></p>
<p style="font-weight: 400;">Özel Gaziantep Anka Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Karasu, bel ve boyun fıtığı görülme yaşının giderek düştüğüne işaret ederek, fıtıktan korunmanın alacağımız tedbirlerle mümkün olabileceğini dile getirdi. Dr. Karasu bu tedbirleri şöyle sıraladı:</p>
<p style="font-weight: 400;">“Uzun süre ayakta durmamaya veya uzun süre masa başında hareketsiz oturmamaya, ağır yük kaldırmamaya dikkat edin. Bunun yanı sıra kilonuzu kontrol altında tutmaya, kas ve eklemlerimizin esnekliğini ve gücünü arttırmak için kendinize uygun bir egzersiz programı seçmeye, orta sertlikte ortopedik yatak ve boyun kavisini dolduracak yastık seçmeye özen gösterin” dedi</p>
<p style="font-weight: 400;">Bel ve boyun fıtığının tedavi edilebilir hastalıklar olduğunu ifade eden Dr. Karasu , “Ağrılarınızı mutlaka ciddiye alın. Çünkü zamanında tedbir alınıp tedavi yoluna gidilmesi önemlidir. Unutulmaması gereken en önemli tehlike geç kalınmış bel ve boyun fıtığı hasarlarının ameliyatla bile düzeltilemediğidir” diye konuştu.</p>
