GAGİKAD olarak ; “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" başlıklı yeni eğitim müfredatının , cumhuriyetimizi ve laik degerlerimizi gözeterek, Türkiye'nin daha adil, eşitlikçi bir topluma doğru ilerlemesine katkı sağlayacak düzenlemeler içermesini beklemekteyiz.
GAGİKAD olarak eğitim içeriğinin yeni neslin gelişiminde ve güçlenmesinde ki değerini, aynı zamanda çalışan anneler olarak bizzat evlatlarımız üzerinde ne ifade ettiğinin farkındayız. Yeni egitim müfredatının toplumun tüm kesimlerinin iştiraki ve büyük bir komisyon oluşturarak uzman görüşleri doğrultusunda hazırlanmasını arzu ederiz. Mevcut şekliyle askıya sunulan yeni müfredatın, toplumsal ortak akıl ile hazırlanması ülkemizin birliği için de önem arz etmektedir .
Tüm bunların dışında askı süresinin 1 hafta olarak çok kısıtlı tutulmasını doğru bulmuyoruz. Evlatlarımızın geleceğini ilgilendiren bu müfredatın, oldu bitiye getirilerek yürürlüğe girecek olmasını kabul edemeyiz.
Eğitimde fırsat eşitliğini ilke alarak savunan GAGİKAD, müfredatta yer alan derslerin eğitim saatleri ve yeni müfredata göre hazırlanacak eğitim araç , kitap görsellerin de dahil olmak üzere Laik ve cumhuriyetçi temellerin mutlak korunmasını öncelik olarak ifade etmeliyiz. Dünyayı takip edebilmek ve ileri bilimi yakalamak adına Fen , Matematik , Türkçe , Kimya ,Bioloji, Fizik , Bilgisayar , Bilişim , Sosyal, Tarih , Coğrafya gibi ana derslerin ders saatlerinin ağırlıkta olduğu , sanat ve spor dersler ile desteklenerek yeni neslimize şekil verilmesi talebimizdir. Ülkemizi emanet edeceğimiz
genç nesiller dünya gerçeklerinden uzak bir havuzda gözlerinin kapatılmasını , bilimden yetersiz yetiştirilmelerini elbette ki tasvip edemeyiz.
Şüphesizdir ki ,yeni eğitim modelinin , kadınların iş hayatına daha kolay girebilmesi ve ülke ekonomisine katkıda bulunabilmesi için
kız çocuklarına ve genç kızlara yönelik firsat eşitliğini sağlaması tarafımızdan şart olarak görülmektedir . Çocuklarımızın özgürlükçü düşünce yapısını korumak adına dünya standartlarının dışında ki derslerin dayatılması , henüz pedogojik olarak algılamalarına uygun olmayan kavramların küçük beyinlere enjekte edilme gayretini ise hayretle karşılıyoruz . Muhakkak ki Türk toplum örf adet ahlak anlayışının yeni nesillere şeffaf ve doğru şekilde aktarılması en çok bizlerin isteğidir.
Bunlardan hariç olarak egitimde yapilacak her türlü değişiklik, sadece müfredatla yeterli sayılamaz. Okullarda ki fizikialtyapının oluşturulması , spor müzik sanat alanlarında , fen laboratuvarı ve kütüphane içerecek tüm okulların standardının sağlanması en büyük temennimizdir . Sağlıklı bireyler yetiştirmek için temiz, sağlıklı ve ekonomik yemek fırsatı ve
öğretmenlerimizin yaşadığı ekonomik zorlukların
giderilerek, mutlu eğitimcilerin evlatlarımızı eğitmesi sağlanabilmelidir.