<p><em><strong>2020 yılına sanıyorum en çok damga vuran başlık KOVID 19 ve bu çerçevedeki pandemiydi. Yılın başından itibaren etkisini hissettiren, Mart ayından itibaren de gündeme oturan bu başlıkla ilgili çelişkilerim halen yok değil. İşin bu tarafının zaman içinde net bir biçimde ortaya çıkacağını tarihe not düşerek, sağlık boyutunu uzmanlara bırakalım.</strong></em></p>
<p>Fakat şu bir gerçek ki 2020 senesini kayıp yıl haline getiren pandemi ve yarattığı korku ortamı göz ardı edilecek cinsten değil. Nitekim İstanbul Ekonomik Araştırmalar’ın Mart ayında yaptığı çalışmada, “Sizce Türkiye’nin en önemli sorunu nedir’ denildiğinde KOVID 19, yüzde 39 oranla birinci sırada çıkmıştı.</p>
<p>Aradan aylar geçti; virüs hayatımızdan çıktı mı? Hayır; aksine ikinci dalga olarak nitelendirilen bir biçimde Avrupa başta olmak üzere, dünyanın halen bir numaralı problemi olarak varlığını koruyor.</p>
<p>İşte üzerinde en çok düşünülmesi gereken durum da burada ortaya çıkıyor. İstanbul Ekonomik Araştırmalar, Ekim ayı itibariyle insanlara aynı soruyu yönlendiriyor ve ülkemizdeki ‘sizce’ en büyük sorunun ne olduğunu soruyor.</p>
<p>Ortaya çıkan sonuç okunmaya değer... Mart ayında hayati çekincesini ve korkularını birinci sıraya koyan vatandaş ne yanıt vermiş dersiniz? Birinci sırada yüzde 33,9 ile ekonomi, ikinci sırada yüzde 19,5 ile işsizlik. Bunları söylemek yerine net isimlendirenler de var. Geçim sıkıntısı yüzde 2, hayat pahalılığı ise yüzde 1,8 ile ekonomi denilip geçilmeyen, özellikle belirtilen başlıklar.</p>
<p>Toplamda Türkiye’nin en büyük sorununda ekonomi başlığının ağırlığı ne? Yüzde 57,2 yanıt ağırlığıyla ekonomi... Aradan 8 ay geçmesine ve sorun tüm ağırlığıyla ortada durmasına rağmen, KOVID 19 başlığı nerede dersiniz?</p>
<p>Yüzde 4,2 ile yedinci sırada... Yani vatandaşın gündeminde ekonomik sıkıntılar, korona virüs korkusunu da, endişesini de geride bırakmış durumda. Hem de öyle böyle değil; ezip geçerek. Aradaki ağırlık farkı yüzde 53. Pandeminin vatandaşın gündeminde arka sıralara gerileme oranı ise neredeyse yüzde 35...</p>
<p>Şimdi pandemi sürecine neden olan etikler azalmadığına göre bu tabloyu doğru okumamız gerekiyor. Öncelikle kimsenin virüsü umursamadığını söylemek güç. Fakat öncesindeki ucunda yaşamı, bu dönemde o kadar olumsuz etkilenmiş ki, virüs ekonomiye yenilmiş.</p>
<p>Yani insanlar öncelikli olarak geçim derdine, evlerine ekmek götürme kaygısına kapılmış. Bundan vatandaşın ne kadar yalnız bırakıldığının da sağlaması çok açık bir biçimde yapılabilir.</p>
<p>Siz böylesine kritik bir vaka ortadayken, tüm araştırmalar yüzde 80 ortalamayla vatandaşın ekonomik durumunun kötüye gittiğine dair kanaat paylaşırken ne yapıyorsunuz? Vatandaşa rağmen enflasyon açıklıyorsunuz. Ekim’de yıllık yüzde 11,89...</p>
<p>Buna kargalar bile güler diyeceğim ama, ortadaki sorun ve karşısındaki duyarsızlık gülmeye derman bırakmayacak kadar acıtıcı bir görünüm veriyor.</p>
Çetin Ünsalan