<p>Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu, sınırsız imkânlarını vatandaşın vergilerinden karşılayan, buna karşılık AKP İktidarının borazanlığını yapan lüzumsuz bir kurum haline geldi.</p>
<p> Geçmişte iktidar partilerine ufak ayrıcalıklar sağlamasına rağmen, toplumun gözü kulağı olarak dengeleri iyi kurdu ve bu tutarlı yayın çizgisini 2002 yılına kadar devam ettirdi. AKP iktidarıyla birlikte asli görevini adeta unutan bu köklü kurumu ele geçiren fetönün, kadro operasyonu sonucu, mecrasından çıkarıldı. Dışarıdan yaptırılan programlar, adı altında kurum adeta yağmalandı. Ayrıca bütün imkânlarını mevcut iktidarın propagandası için seferber ederken, bir başka fikir, görüş ya da yoruma kapılarını kapattı.</p>
<p> TRT Ülkemizin yüz akı kurumlarından biri olarak uzun yıllar yaptığı haber, eğlence yanı sıra dini ve milli programları ilgi ve dikkatle izlenirdi. Geniş imkânlarını toplumun genel düzeyini, bilhassa dilde ve edebiyatta ki seviyesini, korumak ve yükseltmek adına hassasiyetle yerine getirdi. Bilhassa repertuar konusunda ortaya koyduğu özen ve itina sayesinde sanat ve müzik anlayışı ve zevki halkımıza irtifa kazandırdı. Vergilerimizle finanse edilen bu kurum on yıllarca, para kazanma ve reyting kaygısı olmadan topluma kalite ve seviyeyi öğretti. Özel televizyon ve radyoların kurulup çoğalmasıyla, artan yapımcı, yönetmen, sunucu ve haber spikeri ihtiyacını karşıladı. Zira bu kurum aynı zamanda eğitim kurumu olarak görevini layıkıyla yerine getirdi. Güzel Türkçemizi adeta şiir okur gibi konuşan tüm spikerler ve takdimciler TRT’nin rahle-i tedrisinden geçerek yetiştiler. Ortaya konulan fikirlerin yeni ve isabetli olması yanında, seviyeli ve anlaşılır şekilde ifade edilmesine en önemli katkıyı da yine TRT ekolünden yetişenler sağladı. Bu süreçlerle birlikte ortaya çıkan, dikkat ve merakla takip edilen televizyon gazetecileri de yine bu kurumdan yetişti. Halit Kıvanç, Orhan Ayhan, Uğur Dündar, Mustafa Yolaşan ve adını sayamayacağımız onlarca isim haberde, sporda, sanatta en yeni bilgileri, en güzel şekilde anlattılar. Kılık kıyafetlerinden, davranışlarına, hal ve hareketlerinden, sunumlarına kadar, her ayrıntıya, seyirciye ve kendilerine saygıları gereği özen gösterdiler. Bu yaklaşım ve üslup politikacı, ekonomist, sanatçı ya da sporcuya da sirayet ettiği için hırçın ve kavgacı enstantanelere şahit olmadık. Konuşmadaki üslubun en az konuşmanın içeriği kadar önemli olduğunu, bu gün çok daha iyi anlamaya başladık. Meydan okuyan, tehdit ve hakaret eden, başta siyasiler olmak üzere tüm konuşmacılar toplumda saldırgan ve kavgacı anlayışın ortaya çıkmasından hep birlikte sorumludur. Trafikte yol verme, kuyruğa girme ya da toplu ulaşım araçlarında yer vermeye kadar en küçük münakaşanın neredeyse cinayetle sonuçlanmasının toplumda örnek ve model olması gerekenlerin sorumsuzlukları sonucu olduğunu yaşıyor ve görüyoruz. Toplumu uzun vade de ve derinden etkileyen TRT ve yayın politikaları 2002 yılından itibaren AKP ve fetöcüler tarafından maalesef katledildi.</p>
<p> Yazının başında temas ettiğimiz gibi yandaşlarına güya program adı altında yaptırılan ve izlenmeyen dizi ve eğlence yapımlarına akıl almaz paralar ödediler. Ödediğimiz elektrik faturalarından aldığı paylarla muazzam ekonomik gücü olan bu kurum, kuruluşundan bu güne böylesine hoyratça yağmalanmadı.</p>
<p> Parasal soygunların yanı sıra yayın kalitesinin hem içerik hem usul yönünden yerlerde sürünmesi, sonuçta siyasi iktidarın yayın organı gibi davranması yüzünden, toplum tepkisini kanalı izlemeyerek gösterdi. Reyting ölçümleri açısından neredeyse sonlarda yer almasına rağmen, kurum yöneticileri bu konuda en ufak bir çaba göstermedi .</p>
<p>Ancak 23 Haziran seçimlerine 2 gün kala izlenme oranlarını yükseltmek için akıllarına gelen çok parlak bir fikri uygulamaya karar verdiler. Bu sayede reyting rekorları kırarak, sürekli yapılan eleştirilere de cevap vermiş olacaklardı. Kuzey Irakta yaşayan Osman Öcalan’ı TRT kanalına çıkarmak için bir muhabir görevlendirdiler. Sonuçta yapılan çekim televizyon kanallarından yayınlandı. İşte o andan itibaren reyting izleme rekoru kırılmadı ama öğrenme rekoru kırıldı. Figüran kılıklı bu adamın PKK terör örgütünün üst düzey yöneticisi olarak 74 MEHMETCİĞİMİZİ ŞEHİT ettiğini yeni öğrendik. Ayrıca KIRMIZI BÜLTENLE ARANDIĞINI Sayın Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’la aynı anda öğrendik. Demek ki Devletimizin en tepesindeki insanda TRT’nin reytingini arttırmak için yaptığı bu hayırlı (!) girişim sonucunda bilgi ve malumat sahibi oldu.</p>
<p>Şimdi bu başarılı programı yapan, en büyüğünden en küçüğüne bütün TRT yöneticilerini hiç vakit geçirmeden tutuklamalı ve fiillerine uyan ceza maddelerini en ağır şekilde uygulayarak tecziye edilmelidir. Ve neredeyse özelleştirme adı altında yorganı döşeği, kabı kacağı satan hükümet ve minik ortağı, kafa kafaya vererek paraya, alabildiğine ihtiyaç duydukları bu dönemde TRT’yi tüm aktif ve pasifiyle, taşınır ve taşınmazıyla hemen satmalı, ülkemizde, bu lüzumsuz kurumdan böylece kurtulmalıdır.</p>