<p>2020 yılı bütçesine yönelik bütçe kanun teklifi Meclis’e sunuldu. Tüm rakamları, kaynakları, hedefleri ayrı ayrı masaya yatırabiliriz. Fakat yüzde 5 büyüme öngörüsüne nasıl ve neye göre buldukları gerçekten açıklamaya muhtaç.</p>
<p>Bu sene felaket bir skorla kapatıp, seneye baz etkileriyle bir büyüme yakalanmasından söz ediyorsak, belki açıklanabilir ama bunun için de yüzde 5 oranını bulmanın çok mümkün olduğunu sanmıyorum.</p>
<p>Velev ki bulduk, bunun da adı büyüme olmayacağı gibi, tüm hesaplar, yani gelir ve gider dengeleri bu oran üzerine yapıldıysa, sapmalarda nasıl bir B planı yapıldığına ilişkin en ufak bir açıklamanın olmaması da insanı ürkütüyor.</p>
<p>Çünkü dünya ekonomisinde ticaret savaşlarının, korumacılığın arttığı, Çin’in dahi büyüme oranlarını düşürdüğü bir fotoğraf içerisinde şişme anlamına gelecek bir büyüme ile gerçek bir kalkınmayı ayırt edemeyen yaklaşımın faturayı kime çıkaracağını tahmin etmek zor değil.</p>
<p>Acı ama gerçek, bu oranların gerçek anlamda yakalanması ne dünya ekonomisinin içinde bulunduğu durum, ne de Türkiye ekonomisinin dinamiklerinin verdiği sinyaller göz önüne alındığında pek mümkün görünmüyor.</p>
<p>Zorlama bir rakam ise bütçe makyajlamaktan başka bir anlama gelmez. Gerçek bir yüzde 5 hayal gibi dursa da, aslında kanun taslağının içindeki detaylar daha ürkütücü… Mesela insanları zorla Bireysel Emeklilik Sistemine sokmaya, geçinemeyen insanların üç kuruş maaşlarından zoraki kesinti yapmaya niyetli olunduğu anlaşılıyor.</p>
<p>Türkiye’nin bir hukuksal utancı haline gelen Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile ilgili bir cümle bile geçirilmiyor olması, esasen çalışanların da emeklilerin de ne kadar düşünüldüğüne dair önemli bir anlam taşıyor.</p>
<p>Vergi gelirlerine dayandırıldığı çok açık olan bir bütçe fotoğrafı içerisinde, bizim yeni ürün zamlarıyla ve cezadan harca diğer yeni zamlarla tanışacağımız da çok net görülüyor. Hepsinden önemli böyle bir çalışmanın bundan sonraki süreci, ne derece objektif bir biçimde masaya yatırılacak orada şüphe görülüyor.</p>