USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Atatürk’e en çok yakışan 23 Nisan

10-04-2020
<p><em><strong>Türkiye Cumhuriyeti... Hepimizin sevdası, öncesi de var ama, Mete Han ile başlayan devlet yapımızın en son halkası ve sonsuza kadar yaşayacak vatanımız. Elbette dile kolay geliyor ama, İstiklal Savaşı ile başlayıp Cumhuriyet’e, oradan da bugün geldiği noktaya kadar kolay olmayan bir yolculuktan söz ediyoruz.</strong></em></p> <p>Fakat her biri birbirinden değerli kırılmalarımız içinde, sanırım en kıymetli olanlardan biri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulmasıdır. 16 Mart 1920’de İngilizler’in İstanbul’u işgal edip, iki gün sonra Meclis-i Mebusan’ı kapatmasının üzerinden geçen kısa süre içinde 23 Nisan 1920’de toplanarak, hakimiyetin Millet’in olduğunu anlatan en değerli kavramlarımızdan biri.</p> <p>Daha sonraki süreçte İstiklal Savaşı’nı veren, o süreçte dahil fikir tartışmalarının yaşanmasına olanak sağlayan, mevcut yapısıyla da dünya tarihine örnek olan bu Meclis’in kıymetini bilmek durumundayız. Bu vesileyle parlamenter sisteme inanan biri olarak, bence tekrar o yapıya ihtiyacımız olduğu gerçeğinin altını çizmek istiyorum.</p> <p>Fakat iş sadece demokrasiyle, zaferle ve doğru yapılan işlerle bitmiyor. Bunun ekonomik zaferlerle taçlandırılması gereği de bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından dile getirilen kıymetli derslerimizden biri.</p> <p>Peki ekonomik zaferler nasıl taçlandırılır? Elbette bir tarafında bilim ve bağlantılı eğitim, diğer tarafında sanat ile biçimlenmiş üretim yapısıyla... Bugün tartıştığımız bir çok sorunun temelinde bu ikisinin senkronizasyonunun bozulduğu gerçeği vardır.</p> <p>Nitekim Atatürk de bize ‘sizlere akıl ve bilimi bırakıyorum’ diyerek, manevi mirasıyla yön göstermiş, bir gün sözlerinin bilimle ters düşmesi halinde, tercihin bilimden yana kullanılması gereğine de işaret ederek rotayı çizmiştir.</p> <p>Çünkü sloganlaştırarak dile getirdiğimiz üretim, katma değer, teknoloji, inovasyon gibi birçok kavramın temelinde aslında bilimsel gelişim ve burada oluşturulan ekosistem rol oynar. Elbette yaratıcılığın katıldığı sanatsal bakış açısını da harmanlayarak.</p> <p>Bu yıl tüm virüs gündeminin içerisinde bu kıymetli yapımızın, yani TBMM’nin açılmasının 100. yılını kutlayacağız. Elbette önlemlere uyacağız. Neden? Çünkü sağlık bilimcilerimiz doğrusunun bu olduğunu söylüyor. Ama çıkacağız balkonlara, alacağız bayraklarımızı elimize ve büyük bir coşkuyla kutlamamızı yapacağız.</p> <p>Peki yazının başlığına konu olan ‘en çok yakışan 23 Nisan’ ifadesinin nedeni ne? 100 yılı geride bırakmış olması mı? Değerli ama değil; zira geçen sene de değerliydi. Atatürk’ün çocuklara armağan ederek, gelecek nesillerin önemini ortaya koyduğu bu asırlık değerde, bu yılı en özel kılan atılımlardan biri Bilim Hareketi’nin ortaya attığı projeyle geldi.</p> <p>23 Nisan’ı bilim coşkusunda çocuklara ulaştırmak için, Türkiye’deki bilim çevresi, sivil inisiyatifle, hepimizin ortak değerlerini, Ata’nın gösterdiği bilim rotası ışığında genç kuşaklara ulaştırıyor. Bir tanıtım videosu bugünlerde sosyal mecralarda dönmeye başladı.</p> <p>Ama asıl önemlisi çocukların 1 dakikayı geçmeyecek videolarından oluşan paylaşımlar olacak. İçlerinde kuş gözlemcisi Çağan da var, robot yapan çocuklarımız da... Bilim sever, meraklı ve sanatçı çocukların kendi çektikleri videoları çok yakında izleyeceğiz. Bence siz de çevrenizdeki çocukları buna yönlendirebilirsiniz.</p> <p>Eminim ki bu zor süreçleri yine aşacağız. Ama bilim temelli, çocukları içine katan ve yaratıcı nüfusumuzu ortaya koyan bu kıymetli çalışma, Türkiye’de önemli bir eko sistem yaratacaktır.</p> <p>Siz de 23NisanBilimHareketi olarak etiketlenecek videolar için çocuklarımızı hem yönlendirip, hem de desteklerseniz, ülkemizin temellerinin atıldığı TBMM’nin 100. Yılını, çocuklarla, bilim esaslı yapısıyla, yine ortak değerimiz Atamız’a yakışır bir biçimde coşkuyla kutlayabiliriz.</p> <p>Gelin bu çıkarsız ama ülkeye pahası biçilmeyecek değer katacak yaklaşıma hep birlikte destek olalım. 23 Nisan Bilim Hareketi ile taçlansın. Taçlansın ki, hem Atamız’ın manevi mirasına sahip çıkalım; hem de yarına daha da umutla bakalım.</p>
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?