<p>Neyin yorgunluğu bu üzerimizdeki,</p>
<p>Yoğunluğu belli mi duyuşumuzun?</p>
<p>Kaygı, bunaltı. İşten mi kaçıyoruz, kentten mi?</p>
<p>Sığındığımız yer neresi?</p>
<p>-Bütün camekânlar üzerime yığılıyor,</p>
<p> Yollar ve insanlar büyüyor bulvarda, kanıyorum.-</p>
<p>Esir mi alınmışız dünyada?</p>
<p>Yenik mi düşmüşüz mülksüzlükten yoksa?</p>
<p>İçimizdeki bu sahipsizlik özsüzlükten mi?</p>
<p>Evlere ve kadınlara sığmazlığımız neden?</p>
<p>Yok oluşun ardındaki karanlığın bilinmezliğinden mi? </p>
<p>Bu dayanılmaz boşluk: “l’espace a la forme de mes regards”</p>
<p> </p>