Eskiden televizyonlarda son dakika yazısını gördüğünüzde ne hissederdiniz? Çok önemli bir olay olduğunu düşünür, ‘sesini aç’ diye başlayan cümlelerle herkesin birbirini susturup, ekrana döndüğü anlara şahit olurdunuz değil mi?
Embedded medya haberciliğin en temel uygulamasını bile sulandırdı. Cumhurbaşkanı ekrana her çıktığında kameraları oraya döndürüp, tüm konuşmasını cümle cümle son dakika yazmaya başladığınız gün iş bitti.
Artık kimse ‘son dakika’ ibaresini ciddiye bile almıyor. O zaman ben size gerçek bir son dakika meselesini göstereyim. TÜİK’in 2023 Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri yayınlandı.
Tahmin edeceğiniz üzere son derece iyimser. Ama tüm iyimserliğine rağmen ülkenin büyük bir kısmının açlık ve yoksulluk içinde yaşadığını söylemekten de kaçamıyor. Hatta bunların içinde bazı tespitler var ki, asıl son dakika o.
Nedir o son dakika? Ani bir gelişme halinde bunu karşılamaya gücü olmayanlar. Türkiye’deki hanelerin yüzde 31,8’i beklenmedik bir masraf çıktığında bunu karşılayabilecek güce sahip değil. Asıl son dakika sürprizlerini kaldıramayacak olanları anlatın.
Bu ne demek biliyor musunuz? Türkiye’de 25 milyonun üzerinde toplam hane var. Bunun yüzde 30’u takribi 7,5 milyon hane yapar. Ortalama hane sayısının son hesaplamalara göre 3,1 kişi olduğunu da dikkate alırsanız 22 milyona yakın insandan bahsediyoruz demektir. 4 kişilik haneleri esas aldığınızda ise takribi 30 milyon kişi.
Alın size son dakika sürprizine hiç hazır olmayan insanlar gerçeği… Daha önceki yıllarda bu araştırmanın içinde dam faktörü de vardı. Ne damı? Damınız aniden aksa, bunu karşılayacak kaynağınız var mı diye sorulurdu. Hayır yanıtını veren yüzde 65’lere karşılık geliyordu. Yüksek bulununca kaldırıldı demek ki.
Ayrıca hanelerin yüzde 58,8’i tatile çıkabilme şansı olmadığını düşünüyor. Yani yaklaşık 13 milyon hane, ortalama 40 milyon insan eder. Nüfusunuzun yarısı demek. Yine hanelerin yüzde 19,5’i ısınma masraflarını karşılayacak güçten yoksun. Bu da 5 milyon haneye ve 15 ile 20 milyon arasında vatandaşa karşılık gelir.
Her iki kişiden birinin maaşı olan asgari ücretin 17 bin TL, her iki emekliden birinin maaşı olan 10 bin TL’nin insanlara reva görüldüğü ülkede, TÜİK ile eş zamanlı bir veri de Türk-İş tarafından duyuruldu.
Ocak ayında açlık sınırı 15 bin 48 TL, yoksulluk sınırı da 49 bin 19 TL. Son bir ayda açlık sınırı 617 TL, yoksulluk sınırı da 2 bin 10 TL arttı. Şubat sonuçları açıklandığında göreceğiz ki, zamlı maaşlar cebe ilk girdiğinde açlık sınırında ya da altında kalmış.
Sizce buradan baktığınızda TÜİK’in 2023 tespitlerinin ne kadar mütevazı olduğu ortaya çıkmıyor mu? Fakru zaruret’in başka bir fotoğrafla tanımının yapılması mümkün mü? Hadi bunu da son dakika diye versenize…