<p style="text-align:justify;"><em><strong>Haftanın ilk günü, açıklanan verileriyle, yapılan sunumlarla ve Kabine sonrası açıklamalarla dikkatle takip ediliyordu. Elbette günün sonuna damgasını vuran gelişme, dolar kurunun 9 TL’nin üzerini görmesi olarak her şeyi anlatıyordu.</strong></em></p>
<p style="text-align:justify;">Güne işsizlik verileriyle başlandı. Tekrar inandırıcı olmayan rakamlar meselesine değinmeyeceğim. Ama açıklanan işsizlik verisinde garip iki çelişki vardı. Resmi rakam yüzde 12,1 denildi.</p>
<p style="text-align:justify;">Fakat atıl iş gücü diye nitelendirilen, nispeten gerçeği yansıtan oran yüzde 22’ye kadar gerilemişti. Atıl iş gücünü resmen açıklamaya başladıklarında, küsuratlı olmakla birlikte yüzde 30 seviyesinin sınırını konuşuyorduk.</p>
<p style="text-align:justify;">Geldiğimiz noktada yüzde 8’lik bir iyileşme sağlandığı iddia ediliyor. Fakat ne gariptir ki, stabil hale getirilen resmi işsizlik rakamında böylesine büyük ve dramatik bir düşüş yok. O, neredeyse aynı yerinde duruyor ama yüzde 8 atıl iş gücü azalıyor.</p>
<p style="text-align:justify;">Muhtemelen bu insanlar işsiz olmaktan çıktıklarına ama işsizlik rakamına olumlu katkı yapmadıklarına göre vefat ettiler ya da ülke değiştirdiler. Yani TÜİK bir düşüş yaratmayı hesap etmiş ama orantıyı ıskalamış.</p>
<p style="text-align:justify;">Yine ikinci bir çelişki genç işsizliğin gerilemiş olması. Ağustos ayı işsizliğini yansıtılıyor, ülkede hizmetler sektöründe ve genelde işsizlik küçük oranlı da olsa artıyor, ama burada üniversitelerden mezun olan yaklaşık 850 bin kişinin izine rastlanamıyor.</p>
<p style="text-align:justify;">Bu komedi haline dönüşen rakam spekülasyonu bir yana dursun, günün ikinci başlığı dönemsel cari fazla. Dış ticaret açığı ve cari açık probleminin devam ettiği net. Ama buradaki kaynak sorunu gözle görülür bir biçimde dikkat çekiyor. Elbette önümüzdeki dönem dolar üzerinde nasıl baskı yaratacağı da…</p>
<p style="text-align:justify;">Bir diğer gündem Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu’nun TBMM Plan ve Bütçe Komisyon’nda yapacağı konuşmaydı. Konuşma kendi içerisinde dövizin faiz düşüşüyle ilgisi yoktan, gıda, enerji fiyatlarının tüm gelişmelerin tersine geçici olduğu iddiasına kadar büyük tutarsızlıklar sergiledi.</p>
<p style="text-align:justify;">Anlaşılan o ki, Merkez Bankası Başkanı meseleyi tamamen akışına bırakmış ve istenenler doğrultusunda durum savunması yapmaya çalışıyor. Zaten takip edenler için de sürpriz bir açıklama yapmadı. Faiz meselesiyle ilgili ısrarın dozu ölçülmeye çalışıldı. Belli ki ya yapacak ya da yapmak zorunda kalacak. Sonrasını hep beraber göreceğiz.</p>
<p style="text-align:justify;">Son başlık ise Kabine toplantısının ardından yapılacak açıklamaydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları da malumun ilanı, gerçeklerden kopmuş pembe bir tablodan ibaretti. Her iki açıklamada da tüm sorunlar yurtdışına ya da fırsatçılara atfediliyordu.</p>
<p style="text-align:justify;">Yani özetle günün sonunda tüm sorunlar kabul edildi ama ardından eklendi: Bizimle ne alakası var? Peki aslında bir çıktı niteliğinde olan ekonominin yanıtı neydi? Dolar, kırılmayı yaptı ve 9 TL’nin üzerini gördü. İşte size haftanın ilk iş gününün özeti…</p>