<p><strong>Türkiye’nin belki son 17 yılda yaptığı en </strong><strong>dramatik yanlışların başında varını yoğunu </strong><strong>inşaat sektörüne yatırmak geliyor. Bu </strong><strong>uğurda tüm sektörleri feda ederken, tüm</strong><br /><strong>kaynakları buraya aktardılar. Keşke aktarılan </strong><strong>sadece varımız yoğumuz olsaydı. </strong><strong>Bankacılık sistemi üzerinden uygulanan </strong><strong>tüketim ekonomisinin bir numaralı aktörünü </strong><strong>inşaat yaptılar. Kentsel dönüşüm </strong><strong>altında, hiçbir hukuk, kural ve imar mevzuatı </strong><strong>tanımaksızın rantsal bir dönüşüm </strong><strong>içine girerek, yurtdışından gelen borç </strong><strong>paraları toprağa gömdüler. </strong><strong>İş o kadar çığırından çıktı ki, artık normal </strong><strong>şartlar altında para kazanamayan reel </strong><strong>sektör mensupları da müteahhitliğe, gayrimenkul </strong><strong>alıp satmaya soyunda. Bu yolla </strong><strong>milyarlarca dolar toprağa gömüldü. </strong><strong>Tüm kurdu bunların satılması ve ortaya </strong><strong>çıkan rantla da zenginleşmesinin </strong><strong>yaşanmasıydı. Fakat elbette normal her </strong><strong>ekonomide olduğu gibi, gökten para </strong><strong>yağmıyorsa, günün sonunda işin tıkanıp </strong><strong>kalacağı ortadaydı. </strong></p>
<p><strong>Nevita International </strong><strong>Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal’ın </strong><strong>Anadolu Ajansı muhabirine övünmek </strong><strong>için verdiği röportaj tüm gerçeği ortaya </strong><strong>döktü. 2013 yılından beri zaten yabancılar </strong><strong>hiçbir zaman 250 bin dolar ödemediler. </strong><strong>2013 ile 2019 yılının ilk çeyreği rakamlarına </strong><strong>baktığınızda son 6 yılda yabancılara 27 </strong><strong>milyar dolarlık satış yapıldı. </strong><strong>143 bin 674 adet satıştan elde edilen </strong><strong>gelir bu. Fakat gelirin gayrimenkul ortalamasına </strong><strong>baktığınızda durum daha vahim. </strong><strong>2013 yılında 250 bin dolar ortalama </strong><strong>yakalandığı görülüyor. Yani bugün bastır </strong><strong>parayı vatandaşlık al bedeli. </strong><strong>Oysa sonraki yıllarda durum daha da </strong><strong>dramatik. Bu rakama hiç ulaşılamadığı </strong><strong>gibi, 2018 yılı ortalaması sadece 148 bin </strong><strong>dolar. İlk üç ay ortalaması ise 135 bin dolar. </strong><strong>Bunun yıl sonuna kadar 150 bin doları </strong><strong>bulmasını umuyorlar.</strong><br /><strong>Yıllar içinde düşen birim bedele baktığınızda </strong><strong>bir tarafta topraklarımızla beraber </strong><strong>gayrimenkul sattığımız, diğer tarafta satamadıkça </strong><strong>eldeki malı daha ucuza pazara</strong><br /><strong>sunduğumuz gözleniyor. Hani piyasada </strong><strong>sıkışan esnaf çek bozdurur ya, Türkiye de </strong><strong>bildiğiniz inşaat sektörü üzerinden bina </strong><strong>bozduruyor. Hem tapusuyla mal satıyorsunuz; </strong><strong>hem vatandaşlık dağıtıyorsunuz, </strong><strong>hem de sıkıştıkça fiyatı aşağıya çekiyorsunuz.</strong></p>
<p><strong> </strong><strong>Neresinden tutarsanız tutun, </strong><strong>hem hesap bilmez, hem akıl almaz, hem</strong><br /><strong>de vicdanla bağdaşmaz bir fotoğraftan </strong><strong>bahsediyoruz. </strong><strong>Daha acısı ne biliyor musunuz? Ekonomi </strong><strong>yönetimi halen bankacılığa baskı yapıp </strong><strong>inşaat sektörünü kurtarmaya çalışıyor. </strong><strong>Yani akıllanmıyor. Yazık… Sonuç mu? Bu </strong><strong>gidişle yabancılara gayrimenkul satışında </strong><strong>sıkıntı görmeseniz bile, bu fiyatları bile </strong><strong>çok ararsınız. Bu iş bitmiş.</strong></p>