<p><em><strong>İşsizlik, Türkiye’nin de dünyanın da son 2-3 yıla sert bir biçimde damgasını vuran, ama bundan sonraki süreçte de bir numaralı gündem maddesi olmaya devam edecek başlık. Eğer hayatınızla ilgili olmayan gündemler yaratılıyorsa, cevabı burada arayın.</strong></em></p>
<p>İşsiz sayısını düşük göstermek için tüm ülkeler işi sulandırmaya, istatistiklerle de oynamaya çalışıyor. İşe başvuru sürelerinin ülkemizde de ısrarla azaltılmasının nedeni bu. Yani belli bir süre içinde iş bulma kurumuna başvurmuyorsanız, hatta iş aramak için bu yolu tercih etmiyorsanız yok hükmündesiniz ve kayıtlara geçmiyorsunuz.</p>
<p>Lakin bu mesele büyümenin ya da kapasite kullanım oranının oynanmasıyla eş değer değil. İşsiz kalan her birey, bir aile, hatta kendi için yıkım süreci anlamına geliyor. Yani çorba üzerinden istatistikçilik oynayamazsınız</p>
<p>Şimdi son olarak pandemi sürecinde yasaklanan işten çıkarmalar, yeni kararnameyle bir ay daha uzatıldı. Uzatıldı ama dostlar alışverişte görsün hali bir tarafa, gerçek sorunu ortadan kaldırmak yerine problemi öteleme mantığı öte tarafta faturayı ağırlaştırıyor.</p>
<p>Böylesine kritik bir dönemde açıklanan işsizlik rakamlarını hatırlayalım. Mart ayında, yani ekonomilerin durduğu, pandeminin yükselişe geçtiği, ‘evde kal’ çağrılarının yapıldığı süreçte işsizliği rakam olarak azaltmayı başardılar.</p>
<p>Nitekim Şubat 2020 olarak nitelendirilen Aralık, Ocak, Şubat döneminde de 502 bin kişi işsizlik gerçeğinin dışında kalarak, işsizlik rakamının yüzde 1,1 azalmasını sağladı. Elbette bunlar resmi rakamlara göre.</p>
<p>Geldiğimiz noktada TÜİK verilerine göre Mart ayı itibariyle 26 milyon 133 bin kişinin işi var. Yani istihdamın içerisinde. Buna ikna olduk mu? Açıkçası ben Kabine’nin bile buna inandığını sanmıyorum.</p>
<p>Fakat yine de bunun üzerinden bir istihdam ya da işsizlik edebiyatı yapılıyor. Lakin dün bir haber yayınlandı. SGK kayıtları esas alınarak, 17 Nisan’daki işten çıkarma yasağına da dikkat çekip, göz önünde bulundurularak istihdam edilen SGK’ya kayıtlı kişi sayısı açıklandı.</p>
<p>Buna göre Türkiye’de aktif sigortalı sayısı Nisan ayında 21 milyon 383 bine geriledi. Şimdi nasıl çıkacağız işin içinden? Bir ay itibariyle işten çıkarmalar yasaklanmasına rağmen yaklaşık 5 milyon kişi işini mi kaybetti? Yoksa zaten o 5 milyon kişi işsiz miydi?</p>
<p>O zaman başta tekrar bir hesap yapmak gerekirse, Türkiye’deki işsiz sayısı da, işsizlik oranı da iki katına çıkmıyor mu? Elbette açıklanan rakamların gerçeğin çok uzağında olduğunu herkes yaşayarak görüyordu.</p>
<p>Ama devletin iki kurumun yaptığı açıklama, net bir biçimde işsiz olup da yok sayılan insanları delilleriyle ortaya koydu. Peki şimdi ne olacak? Sizce gerçeği mi açıklarlar, SGK’nın başındaki ismi görevden mi alırlar? Sanırım yanıtı hepimiz biliyoruz. Tıpkı açıklanan işsizliğin gerçekle bağdaşmadığını bildiğimiz gibi.</p>