<p>Yukarıda ki başlık bir halk türküsünün sözlerinden alındı. Bu beyit ülkemizin politik anlayışını eksiksiz ifade ediyor. Bütün siyasi partilerimiz “muhalefette doğru söyleyip iktidara gelince şaşıyorlar”.</p>
<p>Seçim meydanlarında verdikleri sözleri ve vaatleri; koltuğa oturdukları daha ilk günden unutmaya başlıyorlar. Seçmen kalitesinin istenen düzeyde olmaması, hafıza kaybını, unutkanlık da sandıkla gerçekleşecek yaptırım gücünü zaafa uğratıyor.</p>
<p>Siyasilerin hatırlamak istemedikleri sözler, vatandaş tarafından maalesef takip ve talep edilmiyor. Bu durumda iktidarların rehavete kapılmaları, sistem arızası olarak bir türlü düzeltilemiyor.</p>
<p>2002 yılında iktidara gelen AKP, temel hedeflerini 3.Y. sloganıyla formüle etti.</p>
<ul>
<li>Yolsuzluk..</li>
<li>Yoksulluk..</li>
<li>Yasaklar..</li>
</ul>
<p> </p>
<p>17 yıllık iktidarları boyunca bu hedefleri gerçekleştirmek iradesini hiçbir şekilde görmedik. Tam tersine</p>
<p>Teftiş kurullarını kaldırmak, Sayıştay’ı pasifize etmek suretiyle yolsuzluklara neredeyse dokunulmazlık kazandırıldı. Hükümete yakın kişi ya da kurumlar, denetimlerden vareste tutuldu. Bu konuda bilgi ve malumat sahibi olanlara ağır baskılar yapılarak susmaları sağlandı.</p>
<p>Basının tekelleşmesiyle haber alma hakkı adeta ortadan kaldırıldı.</p>
<p>Yargının siyasallaşması toplumda güven duygusunun azalmasına, gelecek endişesinin çoğalmasına sebep oldu. Yakın tarihimizde darbe dönemlerinde bile yaşamadığımız yasak ve sansürün kaskatı uygulamalarına şahit olduk.</p>
<p>Yasaklar bahsinin devamında iki önemli kurum hedef haline getirildi. Ordu ve yargı düşmanlığı vesayetle mücadele ambalajıyla dikkatlerden kaçırıldı. Her kurumda görülebilecek sistem arızaları gerekçe yapılarak ordu ve yargı neredeyse tasfiye edildi. Yerine ise cemaat, tarikat ve vakıfların egemen olduğu yeni vesayet modeli ikame edildi. İktisadi kurumların yetmezmiş gibi, hayati öneme sahip ordu ve yargı da, bu netameli oluşumlara ihale edilmek suretiyle özelleştirildi. Artık her bakanlık bir cemaatin emrine tahsis edildi. Vesayetle mücadele macerası devlet bütünlüğünün parçalanmasıyla sonuçlandı. Siyasi ve iktisadi anlamda devleşen cemaat adındaki holdingler, sahip oldukları büyük imkanlarla yoksulluğu da yönetmeye başladı. Geçmişte fakir aile çocuklarını Kuran Kursları yolu ile kontrol edenler, kurdukları özel üniversiteler ve öğrenci yurtları ile çok daha geniş kesimlere ulaşma fırsatı yakaladılar. Bu yolla hem mürit hem para kazanmaya başladılar. Bu sistem müritlerine iş ve akademik kariyerle birlikte gelecek garantisi de sağladı. Yatırım tercihlerinde temel hedef para ve nüfuz olduğuna göre toplumdaki etkisi ve önemine binaen sağlık yatırımlarına hız verildi. Özel hastanelerle birlikte Tıp Fakülteleri kurarak, sağlık personeli yetiştirmenin adımlarını attılar. Biat etmeyene hayat hakkı tanımayan temel yaklaşımları toplumda yarılmayla birlikte sefaleti de artırdı. Kendileri dışında her kesim paylaşım dışında tutularak fitre ve zekata muhtaç hale getirildi.</p>
<p>Baştan beri izaha çalıştığım 3.Y. formülasyonu ile bırakın mücadeleyi, eski günlerimizi arar olduk. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar yerine 6.Y. ile somutlaşan yeni düzen tesis edildi.</p>
<ul>
<li>Yiyicilik...</li>
<li>Yandaşlık..</li>
<li>Yalakalık..</li>
<li>Yüzsüzlük..</li>
<li>Yalancılık..</li>
<li>Yönetimsizlik..</li>
</ul>
<p> </p>
<p>“Yeni Türkiye” vaadi maalesef yozlaşma, çürüme ve dejenarasyon getirdi. Geçmişte bazen katılmasak da her sahada bilenler konuşurdu. Bugün her kafadan bir ses bile çıkmıyor. “Tek adamlıkla” birlikte hiçbir yetkili hiçbir şey konuşmuyor, yapmıyor. Pişkinlikle ve yalanla koltuğunda oturmayı sürdürüyor.</p>
<p>Geçmişte değişik siyasi iktidarları eleştirmek için “kötü yönetiliyoruz” derdik. Bugün ise ülkemiz hiç yönetilmiyor. Bütün kurumlarda yandaşlık, partizanlık, liyakatin papucunu dama attı. Bilgisiz ve kifayetsiz kişiler, olmaması gereken makamlarda yüzsüzce oturtuluyor. “Yalakalık”, işe girmek için siyasi iktidar tarafından vazgeçilmez kriter haline getirildi. En küçüğünden en büyüğüne ortak paydaları, “yiyicilik” oldu. Doymak bilmez iştahalarıyla, ister yemek ister para, menülerinin spesiyali haline geldi. Her konuda ya patinaj yapıyor veya geriye gidiyoruz.</p>
<p>Bu tespitlerden çıkan sonuç “muhalefette doğru söyleyip, iktidarda şaşıyorlar”.</p>