<div>Dargınım baş gardiyan Mehmet efeye</div>
<div>Dargınım kırık kalpli çocuklara</div>
<div>sırf beraber kırgınlık duymadık diye.</div>
<div>Dostlara, mahalle kaldırımlarına.</div>
<div>Hesaba borç yazmayan, parakende markete.</div>
<div>Onca hainliği yapan söz tutmaz yüreğime</div>
<div>Yüreğine.</div>
<div>Akşam altı güneşine</div>
<div>şehirden görünen üç yıldıza.</div>
<div>Kodesteki sardunyaya</div>
<div>diş fırçasına sarılı şiire.</div>
<div>Tutulmayan sözlere</div>
<div>açılmayan dış kapıya</div>
<div>bozulan asansöre.</div>
<div>Odamda ki buzdolabına</div>
<div>şakacı dostlara.</div>
<div>Eleştirmen beyefendiye, oysa kendisi pek küstah.</div>
<div>Çınar ağacı yaprağı döken</div>
<div>Sonbahara.</div>
<div>Kendisi de pek muhteremli şahıslara.</div>
<div>Kırık bazalara, </div>
<div>sessizce terk ettiğim memleketlere </div>
<div>köşe başı parklarda içilen</div>
<div>çok beklemiş demliklere.</div>
<div>Dargınım, olana, olmayana.</div>