<p>Türkiye’de aşırı tüketim denilince ilk akla gelen başlıklardan birini cep telefonu oluşturuyor. Bu konuyla ilgili ciddi bir bilinç eksikliği olduğunun hepimiz farkındayız. Fakat tanımı buraya indirmek kendini aldatmaya da neden oluyor.</p>
<p>MOBİSAD’ın yaptığı açıklamalara göre, cep telefonunun dış ticaret açığındaki payı yüzde 1,5’lar düzeyinde. Yani esasen kayda değer bir açıktan bahsetmiyoruz. Ama bazen böyle vitrine bir şey çıkarılıyor ve onun üzerinden gerçek israfın üzeri örtülüyor.<br /> <br /> Bir örnek vermek gerekirse, sokakta gün doğmasına rağmen yanık unutulan sokak lambaları. Bunu gördüğümüzde hepimiz söyleniriz. Ama biliyor musunuz, onun da elektrik tüketimindeki payı tüm ülkede ancak cep telefonun dış ticaret içindeki payı kadar.<br /> <br /> O zaman aldırmayalım. Kast ettiğim bu da değil. Elbette her kuruşluk israfı önlemek adına bir şeyler yapalım. Fakat bataklıktaki sinekle mücadelenin, bataklığı kurtaramayacağını anlatmaya çalışıyorum.<br /> <br /> Şimdi cepte yeniden taksit miktarı, 3 bin 500 TL’nin üzerinde değeri olanlar için 3 takside düşürülüyor. İnanın bana zaten bunun üzerinde bir telefon kullanan, genellikle yeni ekonominin bir parçası olarak bunu satın alıyordur ve çoğunun da taksit yaptığını sanmıyorum.<br /> <br /> Oysa mobil çağına koşuyoruz, dijitalleşmeyi ele alıyoruz; ekonominin mobil üzerinden döndüğü bir dünyaya doğru ilerliyoruz. Belki de verinin bu denli kıymetli olduğu bir süreçte, gelecekte ücretsiz tabletlerin ve cep telefonlarının dağıtıldığını göreceğiz.<br /> <br /> Fakat biz yine en kolayla uğraşmak adına, 2 milyon stok bina yaptığımızı, kamu yönetiminde büyük bir israf içinde olduğumuzu, proje diye ortaya atılan başlıkların hesapsız başlanıp en az 4-5 katına mal olduğunu görmüyoruz.<br /> <br /> Kapitülasyonları andıran köprü, alt geçit, havalimanı ihalelerini konuşmuyoruz. 800 milyon dolar harcandığında ne para kaybettiren ne kazandıran bir proje olmasına rağmen, örneğin Yusufeli Barajı’nı 5-6 milyar dolarlara mal etmişken bununla övünebiliyoruz.<br /> <br /> Cep telefonunun lüks tanımının üzerinde ve israf noktasında duruyoruz da, İZODER’in verileriyle ortaya koyduğu, yalıtımsız binalar nedeniyle her yıl 9 milyar dolarlık sokağı ısıtan enerji sarfiyatımızı görmüyoruz.<br /> <br /> Cep telefonunu çözmek çok kolay. Belli bir değerin ve özelliğin üzerindekilere ehliyet uygulaması getirirsiniz olur biter. Yani iş yapmak için çok özellikli ve fonksiyonel cep telefonlarının, ehliyetli kişiler tarafından kullanılmasını sağlamak, taksitle uğraşmaktan daha kolay değil mi?<br /> <br /> Ama yok.. Derdimiz inşaattaki amelenin sigarasının markasını eleştirip, sigaranın içindeki yüzde 80 vergiyi görmemek. Elbette kimse sağlığıyla oynamasın. Ama düşünün bakalım bir ürünün fiyatının üzerinde yüzde 70-80 dolaylı vergi varsa, lüks olan o ürün müdür; yoksa kamunun cebimizdeki hortumu mu? Bunu cep telefonu dahil, her ürüne uygulayın ve yanıtını bulun.</p>