<p><em><strong>Türkiye’nin elinde ne var ne yok, hepsini tek sepete koyup, onun üzerinden para toplamanın derdine düştüler. Bankalarımızdan havayolları şirketimize kadar, aklınıza ne gelirse Varlık Fonu’na konuldu.</strong></em></p>
<p>Bir şekilde hepsini bir araya getirip ortak değer yaratarak, yurtdışından para getirmenin yollarını arıyorlar. Fakat ne hikmetse fona atılan kurum, zarar yazmaya ve yıpranmaya başlıyor</p>
<p>Son olarak havayolu şirketinin hisseleri üzerinden tartışma başlamıştı. Tam bunun sıcaklığı dinmeden ve karşılıklı yalanlamalar bitmeden, devreye madenler girdi. Türkiye Varlık Fonu, 20’ye yakın madenin çıkarılmasında ve işlenmesinde rol oynamak istiyor.</p>
<p>Tıpkı sigortada olduğu gibi madencilikte de Maden Holding kurulacak ve hepsinin tek çatı altında yönetilmesi temin edilecek. Normal şartlar altında, eğer ekonomik bir planınız varsa, bu tip atılımlar yapabilirsiniz.</p>
<p>Fakat burada mide bulandıran Varlık Fonu çatısı altına alıp, buradan bir işletmecilik yapmayı hedeflemek. Şayet derdiniz, Türkiye’nin kalkınması yolculuğunda sermayenin yetmediği noktada, kamucu bir anlayışla madenleri değerlendirmek ve işe sermaye yatırmak olsaydı; kurardınız bir kamu şirketi ve bunun üzerinden faaliyeti gerçekleştirirdiniz.</p>
<p>Ama bunun yapılmaya çalışandan bir farkı var. Sayıştay başta olmak üzere, Türkiye’nin güzide kurumlarının, hatta Meclis’in bile soru önergeleriyle denetimine açık bir sistem ortaya çıkar.</p>
<p>Oysa hepimiz biliyoruz ki Varlık Fonu, asla denetlenemiyor. Şimdi bunu yalanlayacaklar; ama o da başka bir yalan. Benim atadığım adamlar, beni denetliyorsa, orada bir bağımsız denetimden değil, emir komuta zincirinden bahsedilir. Hele ki bugünün Türkiyesi’nde...</p>
<p>Günün sonunda ülkenin ne kadar değeri varsa, onu fonun içine attılar, şimdi de sıra madenlere geldi. İki gün sonra yatırım harcamasını yapıp, sonra da bunları başkalarına satmayacaklarının garantisi var mı?</p>
<p>Eksi bakiyeyle kurularak dünyanın en ilginç varlık fonu olarak iktisat tarihine geçen ve sonuçları itibariyle, ilk günden beri dile getirdiğim gibi, Türkiye’yi hızla Düyunu Umumiye sürecine götüren bu yapının başımıza büyük dertler açacağını göreceğiz.</p>
<p>Günü kurtarmak uğruna, olmayan bir parayı ya da yurtdışından alınan borçlarla bilanço yapan kurumların bilançolarından oluşan bir yapıyı fonda toplayıp, ardından da para aramaya çalışıyorsanız, gün gelir Gelir İdaresi’ni de içine atar ve ülkeyi tıpkı Osmanlı’yı yıkılışa götüren süreç gibi büyük bir açmaza sokarsınız.</p>
<p>Bu söylediklerime inanmayanlara iki noktayı belirtmek isterim. Yakın zamanda AKP iktidarının Osmanlı’daki gelirlerin satılması üzerine kurulu bir ekonomik model üzerinde çalışması bu konudaki ihtimalleri güçlendiriyor.</p>
<p>İkinci olarak da Düyunu Umumiye belgelerini inceleyen her yurttaş görecektir ki, bilerek ya da bilmeyerek bizi benzer bir sona hazırlıyorlar. Yapmayın beyler yapmayın. Sonra çıkıp şairin biri size de şu dizeleri yazar:</p>
<p>Beyler bu memlekete nasıl kıydınız?</p>