<p>23 Haziran’da yapılacak seçime giderken adaylar ve destekçilerinin yaptıkları atraksiyonlar ve değerlendirmeler, bende gülmekle acımak arasında gidip gelen duygular uyandırıyor. Sadece kazanmaya kitlenmiş bu kişiler; unvanlarına, kemale ermiş yaşlarına yakışmayan, sırıtan, güldüren tavırlarıyla, acınacak halleriyle, ciddiyetten her gün biraz daha uzaklaşıyorlar. Düştükleri trajikomik vaziyetten anlaşılan, eşleri, çocukları, tanıtım uzmanları rahatsız olmuyor. Farklı kesimlere mesaj<br />vermek adına siyaset sahnesinde canlandırdıkları rolün komikleştirdiği adaylar ciddi seçmen nezdinde itibar kaybettiklerini kesin sonuçlar açıklandığında anlayacaklar. Değişik slogan arayışları, kimlik, kişilik, yaş, statü ve alışkanlıklarla paralellik göstermezse komedi kaçınılmaz olur.<br />Gençlerin kendi aralarında sıkça kullandıkları kanka deyimini, teklifsizliği, laubaliliği, ifade eder. Açılımı kan kardeşi demek olan bu argo tabir, yaşlı başlı biri tarafından kullanıldığında tekamül edememiş çocuksu davranış gösteren insanı hatırlatır. Hal böyle iken yıllarca Ulaştırma Bakanlığı, Başbakanlık ve son olarak Meclis Başkanlığı yapmış Binali Yıldırım’ın her fırsatta ve ulu orta bu tabiri kullanması psikolojik olmaktan ziyade, siyasi olarak içinde bulundukları çaresizliğin büyüklüğünü anlatıyor. Torun torba sahibi bir adayın sosyal medyadan servis edilen, gençlerle yanak yanağa görüntüler mensup olduğu siyasi geleneğin ve kendisinin duçar olduğu içler acısı durumu anlatıyor.<br />Yılışık davranışlarından hafif alkollü olduğunu tahmin ettiğim gencin arada bir Binali Yıldırımı yanaklarından öpmesi ve görüntünün paylaşılması karşısında bu durum kelimelerle anlatılamaz. Devri iktidarlarında herkesi küçümseyen, tepeden bakan kibirli tavırlarının yanına bu görüntüyü eklerseniz içinde bulundukları aczin azametini görürsünüz. Esasen mağdur siyasetçi ve devlet adamı makyajının seçim arifesinde yüzlerinden akması 17 yıllık kibir kulesinin yıkıldığını da gösteriyor. Hiç emek<br />çekmeden kendilerine altın tepside sunulan iktidarı, muhafaza ve devam ettirecek liyakatin olup olmadığı bu seçimle ortaya çıkacak.Gelelim Cumhur İttifakının arabeskçi ortağı Bahçeliye. Yaptığı tehditkâr konuşmalarda İstanbul’a sereceğini ilan ettiği mitil bu seçimin sembolü oldu. Ne yazık ki uzun müddet kalacağını tahmin ettiğimiz seçim bölgesinde sadece bir günlük kısa süren ziyareti ve hemen Ankara’ya dönmesi kamuoyunu merak ve endişeye(!) sevk etti. Bu sebeple yanında getirip getirmediğini bilemediğimiz meşhur mitili görme fırsatımız olmadı. Artık kendisine tarihi bir mekânda mitili meraklılara teşhir etmek yakışır.</p>
<p>Bir güne sığdırılan mehter marşları eşliğindeki gövde gösterisinin İstanbul seçmeni üzerindeki tesirini çıkacak seçim sonuçlarından okuyacağız. Ama hedef ve planlama açısından istenilen neticeyi vermediğini basındaki değerlendirmelerden anlıyoruz. Sürekli yaptığı yanlış ve hatalı davranışlar kendisine ve şahsında MHP’ye itibar kaybettirmektedir. Geçmişte omurgalı duruşuyla karşıtlarından da saygı gören MHP bu gün istihza edilerek anılmaya başlandı. Dünyada tek harp musikisi olan MEHTER Bahçeliyle küçümsenir hale geldi. Milliyetçilik fikri ve inancı AKP ortaklığıyla bitkisel hayata girdi. Söylemleri ve eylemleri arasındaki derin çelişki bütün vatanseverlere gelecekle ilgili ciddi kaygılar yaşatıyor. Mehterle karşılandığı İstanbul’dan Ferdi Tayfur’un söylediği arabesk türküler eşliğinde Ankara’ya dönüşü, siyasiler ve gazeteciler tarafından alay konusu yapıldı. Artık ciddiye alınmayan bu siyasi figür, Ankara caddelerinde bindiği antika araba ve dinlediği arabesk kasetlerle haber olmaya başlamışsa, siyasi mevta haline gelmiş demektir. Özellikle son beş altı yıldan beri<br />oryantal kıvraklığı ile attığı bütün adımlar gerçek yüzünün ortaya çıkmasıyla sonuçlandı.</p>
<p>Makyajı akan Bahçeli’de tıpkı ortağı Binali Yıldırım gibi siyasi seviyelerinin toplum tarafından artık bilindiğini anlamalı ve yerlerini liyakatli ve samimi gençlere bırakmalıdır.<br />Ülkemizde gerçi bu yönde siyasi gelenek olmasa da 23 Haziran 2019 İstanbul Belediye<br />Başkanlığı seçimi, oynayan taşları yerine oturtacak, yorgun siyasetçileri resen emekli edecek,<br />Ülkemizde yeni bir kan değişikliğiyle ümitleri tazeleyecektir. Yaratacağı siyasi depremle dini, ticaret metaı haline getiren bezirganları gömecek, aklın bilimin rehber olduğu seküler dünyayı bizlere hediye edecektir.<br />Bu seçim siyasi, ekonomik, kültürel sonuçları yanında kanka ve mitil değimleriyle de<br />tarihimizde yerini alacaktır.<br />Son sözü; şehrimizde mitil üstüne söylenmiş güzel bir tekerleme ile bağlayalım.</p>
<p>Gece mitille yatar.<br />Gündüz de caka satar.<br />Mucit bundan daha mükemmel anlatılamaz…</p>