<p><em><strong>Artacaktı, düşecekti, sabit kalacaktı derken faiz meselesi bir karara bağlandı. Netice itibariyle en azından konu netliğe kavuştu. Elbette konunun kapandığını düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz.</strong></em></p>
<p>Zira Perşembe günkü faiz artışı kararından sonra yapılan yorumlara, değerlendirmelere baktığımızda çok net görüyoruz ki uzunca bir süre bunun söylemi devam edecek. Hele kurdaki gevşeme, altını çiziyorum gevşeme de buna eklenip, borsanın biraz nefes almasıyla birlikte finans piyasalarının aradığı hikaye bulundu.</p>
<p>En az bir ay boyunca bunun üzerinden nasıl bir iyimserlik satılacağının tartışmalarını dinleyeceğiz. Fakat şimdiden söyleyeyim; bir sonraki toplantıya doğru yeni faiz talebi yeniden gündemi meşgul etmeye devam edecektir.</p>
<p>Yani piyasada uygulanan faizle, yüzde 15’lik politika faizi eşitlenince herkes muradına erdi. Lakin iş burada bitmeyecek. Ekonomik sıkıntıların ev açmazların tüm haşmetiyle ortada durduğunu düşünürseniz yükselen maliyetler nedeniyle yeni faiz talepleri gelecektir.</p>
<p>Şimdi ekonomi yönetimi bir süre kazandı. Bu süreyi nasıl değerlendirecek, asıl bakılması gereken kritik nokta bu. Çünkü bugün sorun aşıldı gibi konuşulsa da, hiçbir problem ortadan kalkmadı, sadece ötelendi.</p>
<p>Reel sektör maliyetleri açısından baktığınızda şu an itibariyle çok hırpalayıcı bir etki olacağını sanmıyorum. Zira zaten politika faizinin kredi maliyetleri adına hiçbir etkisi yoktu. Krediye başvuranlar normal faiz oranlarından borç bulabiliyordu.</p>
<p>Ama asıl bundan sonra bir faiz sarmalı söz konusu olursa mesele orada başlar. Şu an dolar ile ilgili gevşeme, tekrar altını çiziyorum gevşeme, Türkiye’nin dolar ihtiyacı ve dolar kıtlığı denklemi devam ettiği sürece tekrar eski noktasına ve riskli seviyesine dönecektir.</p>
<p>Tüm bu şamata içerisinde bence tek olumlu haber Biden’in İran’a uzattığı el idi. Sonucu ne olur bilinmez ama jeopolitik riskler adına tek olumlu algılanabilecek başlık buydu. Onun dışında işsizlik, enflasyon ve döviz yine gündemimizi meşgul etmeye devam edecek.</p>
<p>Enflasyon konuşacağız, çünkü hayat pahalılığı artarak devam edecek. Şimdi ekonomi yönetiminin aynı yüzleşmeyi enflasyondan büyümeye kadar gerçekle ilgisi tamamen kopmuş diğer verilerde de yapması gerekiyor.</p>
<p>İşsizlik başlığı da hayatımızda olacak; çünkü reel sektörün iç ve dış piyasadaki açmazlarıyla, yükselen maliyetlerini halen fiyatlarına yansıtamadığı gerçeği, borç/alacak ilişkisinde devam eden kırılmalar ve pandemi bonusu bunu sorun olarak masamızdan kaldırmayacak.</p>
<p>Döviz ise malum... Daha önce de belirttiğim gibi ödemelerimiz gün gibi ortada durdukça ve döviz gelirimiz azalmayı sürdürdükçe ekonomi üzerindeki baskısını arttıracaktır. Şimdi yalancı bahar yaratmanın değil, sorunlarla yüzleşip, gerçekçi, üretime dayalı çözümler konuşmanın vakti. Keza yalancı bahar ile gelen güneş etkisini çabuk kaybeder. Gerekeni yapmazsanız da hasta eder. Benden söylemesi...</p>