<p><em></em></p>
<p><em><strong>Son dönemde, çok doğal olarak tüm dünya gibi virüs gündemine odaklandık. Bu konuyla ilgili zaten yazdım ve yazmaya da devam ederek farklı boyutlarını da sizlerle paylaşmayı sürdüreceğim. Ama bugün derin bir sessizliğe bürünen, sadece şehit haberleriyle içimizi yakan Suriye meselesine dikkat çekmek istiyorum.</strong></em></p>
<p>Virüs öncesi dünyadaki gündem neydi? Ticaret savaşları ve Suriye...Ticaret savaşlarının virüs üzerinden dolaylı olarak sürdüğünü görüyoruz. Gerek Çin üzerinden başlayan süreç, gerek kapatılan AB sınırları malum.</p>
<p>Fakat Çin’de başlayıp, İran’a uzanan, İtalya üzerinden AB’yi kendi içine kapatan, petrol fiyatları üzerinden de Rusya’yı kendi gündemine döndüren süreci de madalyonun tersinden bakarak okumamız gerektiğini düşünüyorum.</p>
<p>Çünkü tüm bunlar aynı zamanda, Trump’un sözde Ortadoğu Barış (!) Planı diye açıkladığı, BOP’un yeni versiyonundan sonra hayatımıza girdi. Hatta AB’ye mülteci akını bile noktalandı farkında mısınız?</p>
<p>Türkiye’nin bu süreçte haklı olarak birinci sıraya aldığı virüs gündeminin, Suriye meselesini ortadan kaldırmaması gerektiği açık. Korkum, bu süreçte Suriye’de müdahil olan tüm ülkelerin virüs ve petrol gündemiyle dikkatlerinin dağılması sonucu bir oldubitti ihtimali.</p>
<p>ABD’nin, tıpkı İngiltere gibi tek gündemle meşgul olmayan ve kısa vadeli işlere imza atmayan bir ülke olduğunu biliyoruz. Bu yüzden virüs nasıl ortaya çıkmış olursa olsun, ABD’nin Suriye tutkusundan vazgeçmeyeceği açık.</p>
<p>Umarım virüsle ilgili tedavi süreci tamamlanır; gerekli aşı bulunur ve dünya kısa süre içinde bunu atlatır. Fakat bunun ardından gelecek ekonomik fatura kadar, siyasi oldubittilerin de ihtimal dahilinde olduğunu unutmamamız gerekiyor.</p>
<p>Türkiye, Suriye konusunda şapkasını önüne koyup, düşünmelidir. Hazır böylesine tüm insanlığı ilgilendiren bir süreç yaşanırken, daha fazla eski defterlerin üzerinde durmak, egolu bir tavır sergilemek yerine, Suriye ile iletişime geçmelidir.</p>
<p>Bu hem bölgede bir oldubittiyi ortadan kaldırmaya, hem Türkiye’deki Suriyeliler’in evlerine dönmesine yarayacaktır. Ardından mutlaka diğer komşu ülkeleriyle de benzer bir ilişki kurulmalıdır.</p>
<p>Zor dönemler, paktların oluşumunu daha kolay kılar. Bu nedenle hem Suriye gündemini unutmamamız, hem de bu süreci olumluya çevirerek yarına ilişkin avantajlı bir tablonun adımını atmamız gerekiyor.</p>
<p>Aksi takdirde korkarım ki, virüs sonrasında uğraştığımız ekonomik sorunları da ilave ettiğinizde, Suriye’de bir oldubitti önümüze gelebilir ve bunun sonuçları sandığımızdan çok daha büyük olumsuzlukları hayatımıza kalıcı olarak sokar.</p>
<p>Benden uyarması...</p>