<p><em><strong>Türkiye’de vatandaşın durumu gerçekten büyük alarm veriyor. Yıllarca tüketim ekonomisi uygulayıp, gelirini kısıp, yaşamını krediyle idame ettirmeyi ekonomi politikası zannedenler yüzünden batık noktaya gelmiş vaziyette.</strong></em></p>
<p>Daha ilginç olanı ise bu konuda hiç kimsenin ders almıyor olması. Son süreçte pandemide bile batmış vatandaşı, bir kez daha borca batırmayı ihmal etmediler. Hatta halen ‘borcunu ödemek için yeni kredi al’ teklifiyle ortada geziniyorlar.</p>
<p>Belki başta bilinçsizlik söz konusuydu; ama bugün gelinen noktada iş artık çaresizliğe dönmüş halde. Vatandaşın borç batağı o kadar büyük bir hızla tırmanıyor ki; dolardaki artış karşısında bile değer kaybetmiyor.</p>
<p>Çok kısa süre öncesinde, pandemi sonrasında tüketicinin finans kesimine olan borcu 750 milyar TL’ye ulaşmıştı. Bu da yaklaşık 100 milyar dolar ediyordu. Aradan çok az bir zaman geçmesine ve doların TL karşısında yine değer kazanmasına rağmen, TL bazındaki borcu, dolar olarak anlamaya çalıştığınızda 100 milyar doların altına düşmüyor.</p>
<p>CHP TBMM Grubu tarafından hazırlanan ve medyaya yansıyan haberlerde anladık yeni rakam dudak uçuklatacak cinsten. 25 Eylül – 2 Ekim haftasında borç 810 milyar TL’ye dayanmış vaziyette. Yani takribi yine 100 milyar dolar.</p>
<p>Sadece borca batmış olmak da sorun yaratmak adına yeterli olmuyor. Rapora göre son bir yılda icra dairelerinde bekleyen dosya sayısı 1 milyon 606 bin adet arttı ve 23 milyon adet sınırına tekrar dayandı.</p>
<p>Neredeyse ödenen kadar, yenisi eklenen icra dosyasından bahsediyoruz. Yani sorun bir türlü aşılamıyor. Bu gelir erimesi ve alım gücü düşüklüğü, üzerine gelen işsizlik, sahte enflasyon karşısındaki çaresizlik gibi etkenlerle de düşecek gibi gözükmüyor.</p>
<p>Şimdi bazı sivri akıllılar yine ‘bilinçsiz tüketim’ deyip işin içinden çıkacaklar. Bir kere daha bu borcun nasıl oluştuğunu anlatmayacağım. Çünkü balık baştan kokuyor. Devletin de kredi borçlusu vatandaştan farkı yok.</p>
<p>Dünya Bankası’nın son yayınladığı rapora göre, düşük ve orta gelirli 120 ülke arasında Türkiye, en çok dış borcu olan ülkeler içinde 6. sırada... Hatta Dünya Bankası eski borç danışmanı Coşkun Cangöz’ün Sözcü Gazetesi’ne yaptığı değerlendirmeye baktığınızda, borcun milli gelire oranında ikinciliği kapmış gözüküyor. Hem de Arjantin’in ardından...</p>
<p>İlginçtir vatandaşı bilinçsiz tüketim ile suçlayan bazı çevreler, hükümetin bu yanlış politikasının ve ödenemez borç yapısının ekonomi politikası olduğunu zannediyor, bunu da savunuyorlar.</p>
<p>Dünya Bankası Başkanı, sadece bizim değil, bu durumdaki gelişmekte olan diye sınıflandırılan, aslında gelişmemiş ülkelerin durumunu da sürdürülebilir değil’ diyerek yorumluyor. Peki biz gerçekle yüzleşiyor muyuz? Kafa hala ‘IMF’ye borcu ödedik’ noktasında. Hadi eldekileri satıp savıp onu ödediniz; bu borcu nasıl yok sayıyorsunuz?</p>