<p>Halk TV’de Fatih Ertürk tarafından sunulan “Türkiye Nereye” programında, katılımcılardan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof Ümit Özdağ, özellikle Suriyeli sığınmacılarla, ilgili verdiği rakamlar ve yaptığı değerlendirmelerle Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu belanın büyüklüğünü ifade etti.</p>
<p>Bu konuda geciken çözümün, sorunları daha ağırlaştırdığını, istiklal ve geleceğimizi tehdit ettiğini üzerine basa, basa anlattı. Özellikle mülteci sayısı konusunda resmi rakamları revize ederek beş milyonun üstünde Suriyelinin yanı sıra, bir milyon civarında Afganistanlı, Pakistanlı, Iraklı, Afrikalı yabancı bulunduğunu belirti. Sonuçta çözümü devletten beklemekle farkına varmadan yaşadığı çelişkiyi de ortaya koydu. Suriye politikası mevcut iktidarın bilerek, isteyerek ve inadına yaptığı uygulamalar bütünüdür. Geçmişten bugüne ekonomik ve siyasi imtiyazı beş altı inşaat firmasına terk eden AKP Hükümeti, çok sert eleştirilere rağmen yabancılar politikasını değiştirmedi. Zira iki-üç yıldır kriz yaşayan müteahhitleri, göçmenlerin gayrimenkul talebi ile ayakta tuttu. Damping yaparak iki yüz elli bin dolara daire satarken BONUS olarak Türkiye Cumhuriyet Vatandaşlığını dağıttı.</p>
<p>Zira AKP Hükümeti, söz konusu inşaat firmalarını, ayakta tutmayı, kendi varlığının teminatı olarak görmektedir. Bu bakımdan güvenli bölge teranesi, ciddiyetten uzak, sadece zaman kazanmaya yönelik bahane olmaktan öte bir anlam da taşımıyor.</p>
<p>Sığınmacılar meselesinin iktidardan ziyade mahalli idareler eliyle çözülmesi daha kolay gibi görünmektedir. Bolu Belediyesi örneğinde olduğu gibi önceliğin kendi vatandaşımıza verilmesi halinde, şimdiye kadar sürekli kollanan Suriyeli mülteciler artık başka şehirlere göç etmeye başladı. Bu bakımdan bilhassa Suriye sınırına komşu olan illerdeki demografik hareketler ancak mahalli idarelerin, akıllı uygulamalarıyla kontrol edilecektir.</p>
<p>Gerçek böyle olunca Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde Ümit Özdağ’ın, toplumda hiçbir karşılığı olmayan Ejder Demir’i Millet İttifakı adayı olarak ortaya çıkarmasını nasıl izah edeceği merak konusudur. Alabildiğine yıpranmış AKP ve Merkez İlçe Belediye Başkanları tarafından dahi istenmeyen Fatma Şahin’in, yeniden Başkan seçilmesi Ümit Özdağ’ın Gaziantep’e yaptığı en büyük kötülük olarak unutulmayacaktır. Uluslararası ilişkiler konusunda uzman olduğu söylenen bu politikacının, Ülkemizin dâhilde ki meselelerine çok yabancı olduğu yaptığı icraatlardan açıkça anlaşılıyor.</p>
<p>Konuşmasında 23 Haziran mağlupları başlığı altında, Sayın Cumhurbaşkanı ve Bahçeli’yi sayarken, kendisini niçin dahil etmediğini anlayabilmiş değilim. Bilindiği gibi Millet İttifakı teşkiline şiddetle karşı çıkan Ümit Özdağ Başkanlık seçiminde umduğunu bulamayan İYİ Parti’nin CHP ile yakınlaşmasını başarısızlığın en önemli sebebi olarak ilan etti. Muhtelif platformlarda, CHP ile ittifakın İYİ Partiye büyük zararlar verdiğini söylemekten de çekinmedi. Konuşup yaptıkları henüz hafızalarımızda bütün tazeliği ile dururken, 23 Haziran seçimlerinden kendisine paya çıkarmaya çalışmasını oldukça anlamlı(!) buldum. Maalesef bütün siyasilerimizde gördüğümüz bu kronik rahatsızlık Ümit Özdağ’da fazlasıyla kendini gösteriyor. 31 Mart ve 23 Haziran zaferlerinin Millet İttifakı ve bileşenlerinin samimi ve kararlı tutumlarıyla gerçekleştiğini gördüğümüzü, kendisinin de muhalefetini unutmadığımızı bilmelidir.</p>
<p>Ayrıca Ümit Özdağ 31 Mart seçimleri öncesi Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ejder Demir tarafından seçim koordinasyon merkezinden niçin kovulduğunu merak ettiğimizi de bilmelidir. Bu konuda ki muhtelif söylentiler gerçeklerin açıklanmasıyla sona ereceğine göre; Ümit Özdağ en kısa zaman da Gaziantep kamuoyunu bilgilendirmelidir.</p>
<p>Özellikle Urfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay Suriyeli göçüyle kritik bir mecraya girdi. Ümit Özdağ hemen her konuşması ya da basın toplantısın da bu konuya dikkat çekmesine rağmen, çözümü iktidardan beklemesi fazla iyi niyetli yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Zira hukuku ayaklar altına alarak Merkez Bankası Başkanı’nı görevden almak ve gerekçe olarak faizlerin düşürülmemesini belirtmek, inşaatçı lobisinin hükümet nezdindeki gücünü zaten yeterince anlatıyor. Özetle AKP İktidarı göçmen politikasını müteahhitlerin çıkarları zaviyesinden görüyor ve uyguluyor. Faizlerin yüksekliği konut kredisine olan talebi azalttı, dolayısıyla konut satışı durma noktasına geldi. Özel kuruluş kanunu olan Merkez Bankası’nın Başkanı, tüketici faizlerinin yüksekliğine kurban edildiğine göre, Suriye politikamızın inşaatçılara emanet edildiğini söylemekten daha doğal ne olabilir.</p>
<p>Bu konuda; Ümit Özdağ olarak teorik donanımınız olabilir, ama gerçekleri görebilmek için pratiğinizi de geliştirmeniz gerekiyor.</p>