USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YSK AKLANDI

<p>Beklenen karar açıklandı. Cumhurbaşkanı perşembe günü yaptığı konuşmada “ YSK vereceği kararla kendini aklamalıdır” dedi. Seçim kurulu aldığı mesajın gereğini yaptı ve aklandı.<br />İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi 4’e karşı 7 oyla alınan karar sonucu<br />yenilenecek.<br />23 Haziran’da yapılacak seçim; sonuçları itibariyle mahalli idarelerden çok daha fazla anlam ifade edecektir. 31 Mart akşamı, seçim sonuçları Cumhurbaşkanı tarafından aşağı yukarı biliniyordu.<br />Yapmış olduğu balkon konuşması zafer kutlaması olmadı. Bilakis aldıkları oy oranlarına vurgu yapmak suretiyle seçim yenilgisini gözlerden kaçırma çabasını gördük. Bilhassa İstanbul ve Ankara sonuçlarıyla ilgili tek kelime etmemesi, bu illeri kaybettiklerini gösteriyordu.<br />İlerleyen günlerde % 44 civarında aldıkları oyu AKP’ye ve Başkanlık Sistemi’ne güvenoyu olarak taktim ediyordu.<br />Yaşanan ekonomik krizin yıkıcı etkilerinin, toplumda oluşacak geniş mutabakatla bertaraf edileceğini gördü. İlerde oluşabilecek birlikteliğe zemin açmak adına kamplaştırıcı, ötekileştirici, üslubunu yumuşattı. Kızgın demiri soğutmaktan bahsetti. Türkiye İttifakı adıyla oluşabilecek yapıyı gündeme taşıdı. Ne olduysa bu konuşma sonrası eski hırçın ve uzlaşmaz tavrı geri geldi.<br />Önce Bahçeli’nin Cumhur İttifakı resti arkasından Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı yeni partinin işaret fişekleri görüldü. Akabinde tasfiye edilen Abdullah Gül, Ali Babacan, Mehmet Şimşek gibi AKP’nin ağır topları olan isimlerin yanı sıra Ali Babacan’ın özel kalemi gibi kamuoyuna bilgi veren Ümit Özdağ’ın olduğu siyasi blok ısınma turlarına başladı. Hareketlenen AKP içi muhalefete İstanbul’un kaybıyla eklenen gayri memnun kitlesi kendine 4,5 yıllık ömür biçen hükümeti korkuttu. Esasen CHP nasıl Ankara partisi ise AKP’de ağırlıklı unsurlarıyla İstanbul partisidir. Hatta İstanbul Büyükşehir<br />Belediyesi’nde Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşları AKP’nin A takımını oluşturur. Bu bakımdan İstanbul demek AKP, dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan demektir.<br />Basının % 95’ini kontrol eden AKP bu hacimdeki gücü İstanbul Büyükşehir Belediyesi kanalıyla finanse etmektedir. Başta oğlu ve kızlarının vakıfları tüm hayır ve eğitim kurumları yine İstanbul’un imkânlarıyla yaşamaktadır. Adına cemaat ya da tarikat denilmesine rağmen esasen muazzam<br />ekonomik imkânları sebebiyle holding haline gelmiş din ticareti yapan gruplar İstanbul olmazsa hayatiyetlerinin devamını getiremezler. Bu maddi imkânlarla fonksiyonel hale getirilen insan kaynakları AKP’nin gönüllü propagandistleri ve oy deposu demektir.<br />Buralardan yetişen bilhassa imam hatip mezunları hafız, mevlithan, gazelhan olarak<br />okudukları ilahi ve dini eserlerle farklı bir eğlence sektörü oluşturmuşlardır. Davullu zurnalı düğünler yerini mevlit ve ilahi okunan evlilik törenlerine bırakmıştır.<br />Televizyonlar saçını başını uzatarak moderniteyi sağladıklarını düşünen, gazel atanlara<br />program yaptırmakta ya da dini sohbetler adı altında biat ve hurafeler hortlatılmaktadır. Gerek resmi kurumlardan gerekse özel sektörden alınan reklamlarla bu maskaralıklar rahat rahat finanse edilmektedir. Siyasette, ticarette, basında, sanatta ve sporda oluşturulan alternatif kurumlarla toplum kontrol edilmekte ve yönlendirilmektedir.</p> <p>Özel üniversitelerin önünün açılmasıyla tüm vakıf ve cemaatler bu alanda yaptıkları<br />teşebbüslerle hatırı sayılır güce kavuştular. Gerek verdikleri mezunlar, gerekse akademik çalışmalar nitelik yönünden çok zayıf olmasına karşılık dağıttıkları diplomalarla yeni Berat’lara fırsat ve imkân sağladılar.<br />Seviyenin yerlerde sürünmesine rağmen iktidar ve maddi imkânlar, bu insanlara fırsat<br />tanımakta, hemen her anlamda ön safları tutmaktadırlar. Liyakatin ayaklar altına alınması toplumda gerileme ve huzursuzluk sebebi olsa da, asayiş birimleri ve hukuk kurumlarının tarafgir tutumları iktidar karşıtlarını korkutup sindirmektir.<br />Vicdan ve hukukun kabul edemeyeceği her türlü keyfi ve cebri tasarrufları gözlerini<br />kırpmadan hayata geçiriyorlar. Hiçbir kural ya da kanun çıkarlarına engel olamıyor. Bütün bu imkânları kendilerine bahşeden Şehr-i İstanbul’dur. Şayet İstanbul elden giderse 25 yıldır sürdürdükleri saltanat sona erecektir. Bu sebeple, İstanbul ne pahasına olursa olsun geri alınmalı ve bir daha kaybedilmemelidir.<br />Toplumdaki bu hassasiyeti bilahare anlayan Sayın Cumhurbaşkanı YSK’ ya aklanma çağrısı yaparak seçimin iptaline ön ayak oldu.<br />Böyle bir aklanmadan sonra YSK mensupları TÜRK HAMAMLARINDA kırklanmalı hatta GULLEYTİNE de GİRMELİDİR.</p>
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?